Asayiş

AYM'den Kritik Karar: Alkollü Araç Cezasında Tutanak Üstün Delil Sayılamaz

Anayasa Mahkemesi, alkollü araç cezasında kolluk tutanağının "üstün delil" sayılmasını adil yargılanma hakkının ihlali olarak değerlendirdi.

Abone Ol

Anayasa Mahkemesi (AYM), alkollü araç kullanımına ilişkin idari para cezalarında emsal niteliği taşıyan bir karara imza attı. Halil Palalı'nın bireysel başvurusunu değerlendiren AYM, kolluk tutanağının "üstün delil" olarak kabul edilmesinin adil yargılanma hakkını ihlal ettiğine hükmetti. Karar, bugün Resmi Gazete'de yayımlandı. Bu kararla birlikte, trafik idari cezalarına yapılan itirazlarda delil değerlendirmesine yönelik önemli bir standart getirildi. Mahkeme, dosyanın yeniden yargılanmak üzere ilgili sulh ceza hakimliğine gönderilmesine karar verdi.

Olayın Arka Planı ve İlk Mahkeme Kararı

Başvurucu Halil Palalı'ya, alkollü araç kullanma iddiasıyla idari para cezası kesildi ve sürücü belgesi geçici olarak geri alındı. Palalı, alkolmetre cihazının uygun kullanılmadığını ve olay anına ilişkin görüntü kayıtlarının dikkate alınmadığını öne sürerek cezaya itiraz etti. Dosyayı inceleyen Karşıyaka 1. Sulh Ceza Hakimliği, polis tutanaklarının "aksi ispat edilinceye kadar geçerli resmi evrak" niteliğinde olduğu gerekçesiyle itirazı reddetti. Mahkeme, kolluk görevlilerinin tespitini "tek başına geçerli delil" olarak kabul etti. Başvurucu ise bu kararın, sunduğu delilleri görmezden gelerek adil yargılanma hakkını ihlal ettiğini savundu.

AYM, Adil Yargılanma Hakkının İhlal Edildiğini Tespit Etti

Anayasa Mahkemesi, yaptığı inceleme sonucunda üç temel ihlal tespit etti. İlk olarak, kolluk tutanağına "üstün delil" muamelesi yapılması ve mahkemelerin bu tutanağın içeriğini sorgulamadan kabul etmesi, yargılamada taraflar arasındaki dengeyi bozdu. İkinci olarak, başvurucunun sunduğu kamera kayıtları ve tanık beyanları gibi delillerin yeterince incelenmediği görüldü. Üçüncü ve en kritik ihlal ise "silahların eşitliği" ilkesinin çiğnenmesi oldu. Mahkemenin yalnızca idarenin sunduğu delile dayanması ve savunmanın iddialarının tamamen dışlanması, bu ilkenin ihlali olarak değerlendirildi. AYM, adil yargılanma hakkının, silahların eşitliği ve çelişmeli yargılama ilkelerinin ihlal edildiğine karar verdi.

Kararın Hukuki Sonuçları ve Emsal Niteliği

Anayasa Mahkemesi'nin bu kararı, trafik idari ceza hukukunda önemli bir dönüm noktası olarak kayıtlara geçti. Karar, polis tutanaklarının otomatik olarak "üstün delil" veya "aksi ispat edilinceye kadar geçerli" sayılamayacağını net bir şekilde ortaya koydu. Bundan sonra mahkemelerin, idarenin sunduğu tutanak ile birlikte vatandaşın ileri sürdüğü tüm delilleri eşit şekilde ve çelişmeli olarak değerlendirme yükümlülüğü bulunuyor. AYM, başvurucunun manevi tazminat talebini reddederken, yalnızca yargılama giderlerinin kendisine ödenmesine hükmetti. Dosya, eksikliklerin giderilmesi amacıyla yeniden yargılanmak üzere Karşıyaka 1. Sulh Ceza Hakimliği'ne gönderildi. Hukukçular, bu kararın benzer tüm trafik ceza itirazları için yol gösterici olacağını belirtti.