Galatasaray altyapısında forvet mevkiinde oynayan 2008 doğumlu Çağrı Balta, gösterdiği performansla Türk futbolunun gelecek vadeden isimleri arasında gösterilmekte. Genç futbolcu, aynı zamanda eski milli futbolcu Hakan Balta'nın oğlu olarak tanınmakta ve bu durum kendisine hem fırsatlar hem de sorumluluklar yüklemekte.

Çağrı Balta Kariyeri

Futbola küçük yaşlarda başlayan Çağrı Balta, Galatasaray altyapısına katılarak futbol eğitimine burada devam etmekte. Forvet pozisyonunda oynayan genç oyuncu, güçlü fiziği ve gol sezgisiyle dikkat çekmekte. U19 Gelişim Ligi'nde bir sezonda 20'nin üzerinde gol atan Balta, takımının en önemli gol kaynaklarından biri haline gelmeyi başardı.

Hakan Balta'nın oğlu

Eski Galatasaray ve milli takım futbolcusu Hakan Balta'nın oğlu olması, Çağrı Balta'nın kariyerine doğal bir şekilde ilgiyi artırmakta. Futbol otoriteleri, genç oyuncunun bu mirası taşırken kendi yeteneği ve çalışmasıyla öne çıkmaya odaklandığını belirtmekte. Sahada gösterdiği performans, onun sadece bir "ünlü baba oğlu" olmadığını kanıtlar nitelikte.

Gelecek Hedefleri

Galatasaray altyapısındaki istikrarlı performansıyla dikkat çeken Balta'nın, doğru fiziksel gelişim ve teknik eğitimle A takım seviyesine ulaşabileceği değerlendirilmekte. Özellikle ceza sahası içindeki etkinliği ve soğukkanlılığı, onu Türk futbolunun ihtiyaç duyduğu golcü profiline yaklaştırmakta. Önümüzdeki dönemde genç futbolcunun hem kulübünde hem de milli takım seviyesinde adından söz ettirmesi beklenmekte.

Olayın Gerçekleşme Süreci

İddiaya göre, Yenişehir'den Bursa'ya gelen dört arkadaş, Osmangazi ilçesinde gezip Tophane'yi ziyaret ettikten sonra midye yedi. Şehir merkezinden Yenişehir'e dönüş yapan gençler, yolculuk sırasında aniden rahatsızlandı. Kusma ve baş dönmesi şikayetleri baş gösterince aileleri durumu fark ederek gençleri en yakın sağlık kuruluşuna ulaştırdı. Hastane acil servisinde gerekli müdahaleler yapılarak gençlerin tedavisine başlandı.

Hastane Süreci ve Ailelerin Tepkisi

Yenişehir Devlet Hastanesi'nde tedavi altına alınan gençlerin sağlık durumlarının iyi olduğu ve stabil seyrettiği öğrenildi. Olay yerine gelen aileler ise yaşanan durum karşısında endişe ve üzüntü yaşadı. Hastane yetkilileri, gençlerin midye kaynaklı gıda zehirlenmesi yaşadığını belirterek gerekli tıbbi müdahaleleri gerçekleştirdi. Uzmanlar, özellikle sokak satıcılarından alınan deniz ürünlerinin tüketiminde dikkatli olunması gerektiğini vurgulamakta.

Uzmanlardan Gıda Güvenliği Uyarıları

Sağlık uzmanları, deniz ürünlerinin uygun koşullarda saklanmaması ve yeterince pişirilmemesi durumunda ciddi gıda zehirlenmelerine yol açabileceği konusunda uyarılarda bulunmakta. Midye gibi filtreci organizmaların, denizdeki toksinleri ve zararlı bakterileri bünyelerinde biriktirebileceğini ifade eden uzmanlar, bu tür gıdaların güvenilir yerlerden temin edilmesinin önemine dikkat çekmekte. Benzer vakaların yaşanmaması için vatandaşların deniz ürünü tüketiminde seçici davranması ve şüpheli durumlarda sağlık kuruluşlarına başvurması önerilmekte.

Soruşturmanın İlk Bulguları Açıklandı

Bölgedeki usulsüz borçlandırma faaliyetlerine dair ihbarların değerlendirilmesiyle başlatılan süreçte, Pazarcık Cumhuriyet Başsavcılığının talimatı doğrultusunda İl Jandarma Komutanlığı ekipleri belirlenen adreslere eş zamanlı erişim sağladı. Aramalarda ruhsatsız olduğu değerlendirilen çeşitli ekipmanlar, dijital veri depolayıcıları, kayıt defterleri, farklı kişilere ait banka ve ödeme araçları ile çok sayıda senet incelenmek üzere muhafaza altına alındı. Nakit para, pos cihazları, ajandalar ve finansal ilişkilere dair notların da delil kapsamında toplandığı bildirildi. Elde edilen verilerin soruşturmanın seyri açısından kritik nitelikte olduğu açıklandı.

Soruşturma Çok Yönlü Olarak Devam Ediyor

Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yapılan açıklamada sürecin tüm yönleriyle mevzuata uygun şekilde yürütüldüğü, elde edilen bulguların titizlikle değerlendirildiği ve kamuoyunun gelişmeler hakkında bilgilendirileceği ifade edildi.

Türkiye Kariyeri

Futbola Almanya'nın köklü kulüplerinden Borussia Dortmund'un altyapısında başlayan Karazor, 2013-2015 yılları arasında Dortmund II takımında forma giydi. 2017'de Holstein Kiel'e transfer olarak profesyonel kariyerinde önemli bir adım attı. 2019 yılında ise VfB Stuttgart'a imza atan futbolcu, Bundesliga'da düzenli olarak forma şansı bularak kendini geliştirdi.

Milli Takım Serüveni Başlıyor

İki ülke vatandaşlığına da sahip olan Karazor, 2024 yılında Türkiye A Milli Futbol Takımı teknik ekibi tarafından yapılan davetle milli takım kampına katıldı. Kökenleri İç Anadolu Bölgesi'ne dayanan oyuncu, bu davetle uluslararası kariyerinde yeni bir sayfa açtı. Stuttgart'taki performansıyla dikkatleri üzerine çeken futbolcu, milli takımda da yer edinmek için çalışmalarına devam ediyor.

Kariyer Yolculuğu

27 yaşındaki orta saha oyuncusu, ön libero mevkiinde oynadığı takımında kritik görevler üstlenmekte. Almanya'da yetişmiş Türk asıllı bir futbolcu olarak iki ülke futbol kültürünü harmanlayan Karazor'un, hem kulübünde hem de milli takımda önümüzdeki dönemde daha da öne çıkması beklenmekte. Futbol kariyerindeki istikrarlı yükselişi, onu Türk futbolunun gelecek vadeden isimlerinden biri haline getirdi.

• Atmosfer kontrollü depolama odaları
• Şoklama ve soğuk muhafaza üniteleri
• Paketleme alanları
• İdari ofisler ve personel alanları

“Deprem sonrası hasar gören bu önemli tesisi daha güçlü bir yapıyla yeniledik. Kırsal kalkınma ve üreticinin emeğini koruma odaklı yatırımlarımızı sürdürüyoruz. Göksun Soğuk Hava Deposu’nun yeniden faaliyete geçmesiyle çiftçilerimizin gelirini artırmayı ve ürün kaybını azaltmayı hedefliyoruz. Tesisimiz, hem modern altyapısı hem de yüksek kapasitesiyle bölgemize önemli bir katma değer sağlayacak.”

İSPANYA - TÜRKİYE MAÇI NE ZAMAN?

2026 FIFA Dünya Kupası E Grubu İspanya Türkiye maçı 18 Kasım Salı günü (bugün) 22.45'te başlayacak. Karşılaşmada Almanya Futbol Federasyonundan hakem Felix Zwayer düdük çalacak. Zwayerh'in yardımcılıklarını aynı ülkeden Robert Kempter ve Christian Dietz yapacak.

2026 FIFA DÜNYA KUPASI İSPANYA TÜRKİYE MAÇI SAAT KAÇTA, HANGİ KANALDA?

Sevilla kentindeki La Cartuja Stadyumu'nda oynanacak İspanya-Türkiye maçı EXXEN ve TV8 ekranlarından canlı olarak yayınlanacak.

MUHTEMEL 11'LER

İspanya: Unai Simon, Porro, Cubarsi, Laporte, Cucurella, Merino, Zubimendi, Fabian Ruiz, Torres, Oyarzabal, Baena

Türkiye: Uğurcan, Zeki, Merih, Çağlar, Ferdi, Atakan, Orkun, Oğuz, Arda, Kenan, Barış Alper

En Düşük Faiz Oranları ve Ödeme Planları

Akbank ve Halkbank yüzde 2.69 faiz oranıyla en düşük oranları sunan bankalar olarak öne çıkıyor. Her iki bankada da 2 milyon TL kredi için aylık taksit tutarı 56.121 TL olarak belirlenirken, toplam geri ödeme Akbank'ta 6.767.328 TL, Halkbank'ta ise 6.767.043 TL olarak hesaplanıyor. Vakıf Katılım yüzde 2.74 faiz oranıyla 57.025 TL aylık taksit ve 6.869.992 TL toplam ödeme ile bu bankaları takip ediyor.

Diğer Bankaların Faiz Oranları Karşılaştırması

İş Bankası ve Yapı Kredi yüzde 2.79 faiz oranıyla 57.932 TL aylık taksit sunarken, toplam geri ödemede küçük farklar bulunuyor. Kuveyt Türk ve Garanti BBVA yüzde 2.81 oranla 58.296 TL aylık taksit talep ediyor. Türkiye Finans yüzde 3.08 faiz oranıyla 63.260 TL aylık taksit, Ziraat Bankası yüzde 3.19 ile 65.308 TL aylık taksit ve TEB yüzde 2.85 oranla 59.025 TL aylık taksit uyguluyor. En yüksek faiz oranı ise yüzde 3.81 ile Denizbank'ta yer alıyor.

Kredi Seçiminde Dikkat Edilmesi Gerekenler

Uzmanlar, konut kredisi seçerken sadece faiz oranına değil, toplam geri ödeme tutarına da dikkat edilmesi gerektiği konusunda uyarıyor. Aylık taksit tutarının bütçeye uygunluğunun iyi hesaplanması ve kredi kullanmadan önce mutlaka güncel oranların karşılaştırılması öneriliyor. Kamu bankalarının genellikle daha düşük faiz oranları sunduğu, ancak özel bankaların da farklı kampanya ve avantajlarla rekabet edebildiği belirtiliyor. Tüketicilerin kredi seçiminde kendi finansal durumlarını göz önünde bulundurarak karar vermesi tavsiye edilmekte.

KSÜ’de İki Ülkenin Ortak Vizyonu Mercek Altına Alındı

Yunus Emre Kongre ve Kültür Merkezi’nde gerçekleştirilen panel, Türkiye-Azerbaycan ilişkilerinin kurumsallaşan yönlerini öne çıkaran kapsamlı bir gündem sundu. Etkinliğe, Büyükelçi Memmedov’un yanı sıra KSÜ Rektörü Prof. Dr. Alptekin Yasım, akademik kadro, protokol temsilcileri ve öğrenciler katılım sağladı. Konuşmasında iki ülke arasındaki iş birliğinin günümüzde çok boyutlu bir yapıya kavuştuğunu belirten Rektör Yasım, ortaklığın eğitimden savunmaya kadar geniş bir etkiye sahip olduğunu dile getirdi.

Büyükelçi Memmedov Ortak Stratejik Çerçeveyi Anlattı

Dr. Reşad Memmedov, sunumunda Türkiye ile Azerbaycan’ın 21. yüzyılda oluşturduğu ortak vizyonu üç temel sacayağı üzerinden değerlendirdi: güvenlik, ekonomik bütünleşme ve Türk dünyasında istikrar. İki ülkenin enerji projeleri, askeri iş birlikleri ve ulaştırma hatları üzerinden bölgeye yön veren bir etki alanı oluşturduğunu vurgulayan Memmedov, bu ortaklığın tarihsel bağlardan beslenerek güçlendiğini ifade etti.

Deprem Sonrası Dayanışma Yeniden Hatırlatıldı

Etkinliğin moderatörlüğünü üstlenen Prof. Dr. Toğrul İsmayıl, 6 Şubat depremlerinin ardından Azerbaycan’ın Kahramanmaraş’a sağladığı desteklere değindi. Kentte yer alan Azerbaycan Bulvarı’nın kardeşlik ilişkisinin somut bir sembolü olduğunu belirten İsmayıl, iki ülkenin yalnızca kriz dönemlerinde değil, gelecek odaklı projelerde de birlikte hareket ettiğini söyledi.

Köklü İlişkiler Modern Projelere Yansıyor

Panelde enerji güvenliğini şekillendiren Bakü-Tiflis-Ceyhan, TANAP ve Bakü-Tiflis-Kars gibi büyük ölçekli projeler üzerinden Türkiye-Azerbaycan iş birliğinin kapsamı hatırlatıldı. Büyükelçi Memmedov, bu projelerin iki ülkenin jeopolitik gücünü artıran stratejik hamleler olduğunu belirtti.

Nizâmî Gencevî’nin Adı Yeni Konferans Salonunda Yaşatılacak

Program sonunda, Türk dünyasının önemli şairlerinden Nizâmî Gencevî’nin ismi üniversitede kurulan yeni bir konferans salonuna verildi. Ardından Öğr. Gör. Elif Kuç’un yaratıcı direktörlüğünde hazırlanan “Kahramanmaraş Yöresel Ürünleri ve Kutnu Giysi Olursa” temalı sergi ziyaretçilere açıldı ve yoğun ilgi gördü.

Kült Dizinin Unutulmaz Karakterleri

Kurtlar Vadisi, yayınlandığı dönemde Türk televizyon tarihine damga vurmuş ve milyonlarca izleyiciyi ekran başına kilitlemişti. Dizideki Aslan Bey, Karahanlı ve Çakır gibi ikonik karakterlerin yanı sıra, Abuzer Kömürcü ve oğlu Erdal karakterleri de izleyicilerin hafızasında derin izler bırakmıştı. Bu iki karakteri canlandıran oyuncuların yıllar sonraki buluşması, dizinin halen ne kadar hatırlandığını ve sevildiğini gösterdi.

Sosyal Medyada Nostalji Etkisi

İkilinin bir araya geldiği fotoğraf, sosyal medya platformlarında kısa sürede binlerce beğeni ve yorum aldı. Hayranlar, paylaşım altına diziden diyaloglar ve anılarını yazarak nostalji duygusunu paylaştı. Özellikle iki oyuncunun zaman içindeki değişimi ve aradan geçen yıllara rağmen aralarındaki uyumun korunmuş olması dikkat çekti. Bu buluşmanın, dizinin diğer oyuncularını da bir araya getirecek yeni buluşmaların habercisi olabileceği yorumları yapıldı.

Kült Dizilerin Kalıcı Etkisi

Uzmanlar, Kurtlar Vadisi gibi kült dizilerin toplumsal hafızada önemli bir yer tuttuğunu ve bu tür buluşmaların izleyicilerde güçlü duygusal bağlar oluşturduğunu belirtmekte. Oyuncuların, canlandırdıkları karakterlerle özdeşleşmeye devam etmesi, dizinin ne kadar etkili bir iş çıkardığının da göstergesi olarak yorumlanmakta. Önümüzdeki günlerde benzer buluşmaların devam etmesi, hem hayranlar hem de televizyon tarihi açısından önem taşımakta.

Satın Alma Opsiyonu ve Ödeme Planı

Cengiz Ünder'in bonservisi için belirlenen 6 milyon euroluk satın alma opsiyonu, 2026-2027 ve 2027-2028 sezonlarında ikişer milyon euro şeklinde taksitlendirildi. Anlaşmaya ayrıca, Beşiktaş'ın oyuncuyu gelecekte başka bir kulübe transfer etmesi durumunda Fenerbahçe'nin kârdan yüzde 25 pay alacağı maddesi eklendi. Bu detaylar, iki kulüp arasındaki transfer anlaşmasının kapsamlı yapısını gözler önüne serdi.

Başkan Adalı ve Teknik Ekip Memnuniyeti

Beşiktaş Başkanı Serdal Adalı, daha önce yaptığı açıklamada Cengiz Ünder'in performansından duyduğu memnuniyeti dile getirmiş ve "Şartlar oluştuğu takdirde Cengiz Ünder'i alacağız. Çok iyi performans gösteriyor" ifadelerini kullanmıştı. Teknik direktör Sergen Yalçın'ın da oyuncunun kadroda kalıcı olması yönünde görüş bildirdiği öğrenildi. Bu gelişme, siyah-beyazlı kulübün 28 yaşındaki milli oyuncuyu uzun vadeli planlarına dahil etmek istediğini gösterdi.

Devre Arası Transfer Planları ve Kadro Revizyonu

Ertan Süzgün'ün aktardığı bilgilere göre, Beşiktaş Başkanı Serdal Adalı teknik direktör Sergen Yalçın'a devre arasında dört yeni transfer sözü verdi. Yalçın'ın sol bek, stoper, defansif orta saha ve sol kanat bölgelerine takviye istediği belirtildi. Ayrıca, devre arasında Svensson ve Jurasek ile yolların ayrılacağı, bir yerli oyuncunun da kadro dışı kalabileceği ifade edildi. Uzmanlar, Beşiktaş'ın Cengiz Ünder transferini kalıcı hale getirerek kadrosunu güçlendirme stratejisinin, kulübün sportif hedefleri doğrultusunda önemli bir adım olduğunu belirtmekte.

Özel'in Ayşe Tokyaz Vurgusu ve Esra Tokyaz'ın Tepkisi

Özgür Özel, konuşmasının bir bölümünde Ayşe Tokyaz cinayetine ilişkin değerlendirmelerde bulundu. "Ayşe Tokyaz'ın annesi Halime Hanım ve ikiz kardeşi Esra aramızda. Ayşe hepinizin bildiği gibi defalarca beni koruyun dedi. Polise gitti, savcılığa gitti, koruma talep etti. Maalesef korunmadı. Meslekten ihraç edilmiş bir polis tarafından katledildi" ifadelerini kullandı. Özel'in bu sözleri üzerine ikiz kardeş Esra Tokyaz'ın gözyaşlarına hakim olamadığı ve duygusal anlar yaşadığı görüldü.

Şiddet Mağduru Ailelerin Meclis Ziyareti

CHP'nin grup toplantısına kadına yönelik şiddet mağduru ailelerin katılması dikkat çekti. Ayşe Tokyaz'ın ailesinin yanı sıra Rojin Kabaiş'in babası Nizamettin Kabaiş de meclisteydi. Bu ziyaret, siyasette şiddet mağdurlarının sesine kulak verme ve toplumsal duyarlılık oluşturma açısından önem taşıdı. Uzmanlar, siyasi partilerin toplumsal meseleleri bu şekilde gündeme taşımasının kamuoyu farkındalığı açısından değerli olduğunu belirtmekte.

Kadına Yönelik Şiddetle Mücadele Vurgusu

Özel'in konuşmasında kadına yönelik şiddetle mücadele ve mevcut yasal düzenlemelerin etkin şekilde uygulanması gerektiği vurgulandı. Ayşe Tokyaz'ın koruma talebine rağmen gerekli önlemlerin alınmamasının üzücü sonuçlar doğurduğuna dikkat çekildi. Bu olayın, kadınların güvenliği için var olan mekanizmaların iyileştirilmesi ve etkin bir şekilde işletilmesi gerektiğini bir kez daha gösterdiği ifade edilmekte. Önümüzdeki günlerde konuya ilişkin yasal düzenlemelerin gündeme gelmesi beklenmekte.

Yunan Basınından Sert Tepki

Yunanistan'ın önde gelen medya organları, PKK'nın Zap'tan çekilme kararını Yunanistan'ın bölgedeki çıkarları açısından olumsuz bir gelişme olarak değerlendirdi. Haberlerde, bu kararın Türkiye'nin bölgedeki etkinliğini artırdığı ve terörle mücadele operasyonlarının başarısını teyit ettiği vurgulandı. Yunan analistler, çekilme kararının terör örgütü üzerindeki baskının artmasından kaynaklandığını ifade etti.

Bölgesel Dengelerde Değişim

PKK'nın Zap kampından çekilmesi, bölgedeki güvenlik dinamiklerinde önemli bir dönüm noktası olarak görülmekte. Terör örgütünün bu hamlesinin, Türkiye'nin sınır ötesi operasyonlarının etkinliğini gösterdiği uzmanlar tarafından belirtilmekte. Yaşanan gelişme, bölgedeki istikrar ve güvenlik ortamının güçlenmesine katkı sağlarken, terör örgütünün faaliyet alanının daraldığını da ortaya koymakta.

Türkiye'nin Terörle Mücadele Stratejisinin Başarısı

Uzmanlar, PKK'nın ardışık çekilme kararlarının Türkiye'nin kararlı terörle mücadele politikasının sonucu olduğunu ifade etmekte. Türk güvenlik güçlerinin sınır ötesi operasyonları ve istihbarat faaliyetlerinin, terör örgütünü bu tür adımlar atmaya zorladığı değerlendirilmekte. Önümüzdeki dönemde bölgedeki istikrarın korunması ve kalıcı barışın sağlanması için benzer stratejilerin devam etmesi beklenmekte. Yunan basınının bu tepkisi ise Türkiye'nin bölgedeki artan etkinliğinin uluslararası alandaki yansımalarını göstermekte.

"Öcalan'a Kurucu Önder Diyen Gider"

Ağıralioğlu, Bahçeli'nin Abdullah Öcalan için kullandığı ifadelere sert tepki gösterdi. "Umut hakkından bahsettiğine göre Öcalan'ın yanına gitmesi gereken sensin zaten. Yani çocuklarımızı 41 yıldır öldüren bir caniye Umut hakkından bahsedebildiğine göre, ona kurucu önder diyebildiğine göre" şeklinde konuşan Ağıralioğlu, bu söylemlerin Türk milliyetçiliği geleneğiyle bağdaşmadığını kaydetti. Ağıralioğlu, Bahçeli'nin geçmişteki sert çıkışlarından dönmesini eleştirerek, bu değişimin millete henüz izah edilmediğini belirtti.

Meclisin Terör Örgütüyle Muhataplığını Reddetti

Ağıralioğlu, Meclis'in Öcalan veya Kandil ile muhataplığını kesin bir dille reddettiğini ifade etti. "Meclis'in Kandil'le muhataplığını, Meclis'in Öcalan'la muhataplığını Meclis'e hakaret sayarım" diyen Ağıralioğlu, bu yaklaşımın Kürt vatandaşlara da hakaret anlamı taşıdığını savundu. Terörsüz Türkiye hedefinin devlet iradesi, millet beraberliği ve hukuk çerçevesinde gerçekleşmesi gerektiğini vurgulayan Ağıralioğlu, teröristlerden medet umulmasından rahatsız olduğunu dile getirdi.

"Allah Devleti Milleti Korusun" Çağrısı

Yaşanan gelişmeler karşısında artık duaya dönmek üzere olduğunu ifade eden Ağıralioğlu, "Allah devletimizin vakarına, Allah milletimizin zihin selametine efendim hıfzıyla muhafaza etsin" çağrısında bulundu. Bahçeli'nin PKK'nın sorumlu davrandığı yönündeki ifadelerini "rüya gördük sanırdık" diyerek eleştiren Ağıralioğlu, bu söylemlerin şehit aileleri ve Türk milleti nezdinde kabul edilemez olduğunu belirtti. Ağıralioğlu, siyasetçilerin bu tutumlarının millete mutlaka izah edilmesi gerektiğinin altını çizdi.

En Yüksek Getiriyi Sağlayan Bankalar

Yapılan karşılaştırmalara göre Anadolubank, yüzde 48 faiz oranıyla en yüksek getiriyi sağlıyor. 500 bin TL'lik mevduatın 32 günlük net getirisi bu bankada 17.359 TL olarak hesaplanıyor. Yüzde 45 faiz oranı sunan TEB ve HSBC ise sırasıyla 14.880 TL ve 14.570 TL net getiri imkanı tanıyor. YapıKredi yüzde 44 faiz oranıyla 16.160 TL, Akbank ise yüzde 43 oranla 15.787 TL getiri sağlıyor.

Diğer Bankaların Faiz Oranları Karşılaştırması

Ziraat Bankası yüzde 41,5 faiz oranıyla 500 bin TL'ye 32 günde 15.008 TL getiri sunarken, Garanti BBVA yüzde 41 oranla 14.827 TL kazanç imkanı tanıyor. QNB Finansbank yüzde 41,75 faiz oranıyla 13.287 TL, İş Bankası ve Enpara ise yüzde 39 faiz oranıyla 14.104 TL getiri sağlıyor. Şekerbank'ın yüzde 38 faiz oranıyla sunduğu getiri ise 13.742 TL olarak öne çıkıyor.

Yatırımcılar İçin Önemli Uyarılar

Uzmanlar, mevduat faiz oranlarının bankalara ve dönemlere göre değişkenlik gösterebileceği konusunda yatırımcıları uyarıyor. Bankaların uyguladığı farklı tarifeler nedeniyle aynı faiz oranında bile farklı kazançlar görülebileceği ifade ediliyor. Yatırımcılara, detaylı bilgi için bankaların resmi internet sitelerini ziyaret etmeleri ve güncel oranları karşılaştırmaları tavsiye ediliyor. Ekonomistler, enflasyon ve döviz kuru dalgalanmalarının mevduat getirileri üzerindeki etkisinin dikkatle değerlendirilmesi gerektiğini belirtmekte.

Yıllar Süren Şikayetler ve Doğru Teşhis

Evin Aslan, yıllardır devam eden mide ağrıları nedeniyle birçok sağlık kuruluşuna başvurmasına rağmen kesin bir teşhis konulamadı. Son olarak Gaziantep Şehir Hastanesi'ne giden Aslan'ın yapılan MR tetkiklerinde karaciğer ve safra kesesinin solda, kalp ve dalağın ise sağ tarafta olduğu tespit edildi. Gastroenteroloji Uzmanı Dr. Ahmet Akbay, hastanın karın ağrısı şikayetiyle başvurduğunu ve yapılan incelemelerde bu nadir durumu keşfettiklerini ifade etti.

Nadir Görülen Tıbbi Durum ve Tedavi Süreci

"Situs inversus totalis" olarak adlandırılan bu durumun dünyada ve Türkiye'de çok nadir görüldüğünü belirten Dr. Akbay, hastanın aynı zamanda safra kanalında taş ve pankreatit problemi yaşadığını aktardı. Bu özel durum nedeniyle tedavi sürecinin de zorlu geçtiğini ifade eden Akbay, odanın dizaynını hastanın anatomik yapısına göre yeniden düzenlediklerini ve başarılı bir endoskopik müdahale ile safra kanalındaki taşları temizlediklerini bildirdi.

Hastanın Tedavi Sonrası İyileşme Süreci

Ameliyat sonrası sağlığına kavuşan Evin Aslan, "Çok şükür şimdi iyiyim ve rahatım. Daha önce bu rahatsızlığı bilmiyordum. Taşlar büyüyünce daha ağrım attı. Çok şükür sağlığıma kavuştum" ifadelerini kullandı. Uzmanlar, bu tür nadir anatomik varyasyonların erken teşhis edilmesinin, hastaların yaşam kalitesi açısından büyük önem taşıdığını belirtmekte. Tıp literatüründe çok nadir rastlanan bu olay, doğru teşhis ve uzman müdahalenin hastalıkların tedavisindeki kritik rolünü bir kez daha gözler önüne serdi.

Saldırı sırasında yaşadığı dehşet dolu anları aktaran Uğuz, "Bu üç kişiyi aldım. Aracın içinde 112'yi arayıp görevlilere küfrediyorlardı. Sonunda bana sövmeye başladılar. Yok ‘sağa dön', sağa giriyorum ‘sola gir', ‘oraya mı gir dedik' Yok ‘bunak', ‘yaşlı bunak', ‘geri zekalı' gibi. Bu tür hakaretler ettiler. Sonunda varış noktasına vardığımızda dediler ki, 'çarşıya gideceğiz'. Bu sefer, 'Polise küfrediyorsunuz, sağlıkçıya küfrediyorsunuz, bana küfrediyorsunuz. 62 yaşındayım ben' dedim, 'bu gecenin vaktinde ekmek parası kazanmaya uğraşıyorum' dedim. O sırada bana, 'İndir elini lan. Sen kimsin?' derken yumruk atmaya başladılar. 5-6 kez yumruk yedim. Arkamdaki iki kişi, hangisi olduğunu bilmiyorum sürekli başıma yumruk atarak yaralar açılmasına yol açtı" şeklinde konuştu.

"Bacağıma iki-üç defa bıçak soktular"

Uğuz, dövüldükten sonra da bıçaklandığını ifade ederek, "Ondan sonra benim kapıyı açtılar. 'Çıkar paraları, ne varsa dökül' dediler. 'Para falan yok' deyince birisi bıçak çıkardı bacağıma iki-üç defa soktu" dedi.

Olayın ardından soruşturma başlatan polis ekipleri, 3 saldırganı kısa süre içinde yakaladı. M.G., E.G ve A.K. adlı zanlıların polis merkezindeki ifadelerinin sonrasında adliyeye gönderilecekleri öğrenildi.

Kurul tarafından yapılan değerlendirmede, ilgili sporcuların fiillerinin ağırlığına göre farklı sürelerde cezalar belirlendi. Bu kapsamda 12 aya varan yaptırımların yanı sıra 45 gün ve 3 ay süreli hak mahrumiyetleri de uygulandı. Söz konusu kararlar, Türkiye Futbol Federasyonu’nun resmî internet sayfasında kamuoyuna sunuldu.

6 Futbolcuya Yaptırım

PFDK’nın 28 sayılı toplantısında, Kahramanmaraş İstiklalspor’dan aşağıdaki sporcuların Futbol Disiplin Talimatı’nın 57/2 ve 13. maddeleri uyarınca cezalandırılmasına hükmedildi:

Murat Akşit: 45 gün hak mahrumiyeti

Aydın Bağ: 12 ay hak mahrumiyeti

Sadık Baş: 45 gün hak mahrumiyeti

Serdar Cansu: 45 gün hak mahrumiyeti

İbrahim Has: 45 gün hak mahrumiyeti

Kerem Kaya: 3 ay hak mahrumiyeti

Verilen cezalar, kamuoyunda geniş yankı oluşturdu ve spor çevrelerince yakından takip edilmeye devam ediyor.

Bahis Eylemi ve FDT 57. Maddenin Kapsamı

Futbol Disiplin Talimatı’nın 57. maddesi; futbolcuların, teknik ekip üyelerinin ve kulüp personellerinin herhangi bir bahis faaliyetine katılımını kesin biçimde yasaklıyor. Bahis oynadığı veya bahis eylemine doğrudan ya da dolaylı şekilde dahil olduğu belirlenen kişilere, fiilin niteliğine göre hak mahrumiyeti ve ek olarak para cezaları uygulanabiliyor.

Apple Listenin İlk Üç Sırasını Ele Geçirdi

Teknoloji devi Apple, Türkiye'nin en pahalı akıllı telefonları listesinde açık ara liderliğini koruyor. 2 TB depolama kapasiteli iPhone 17 Pro Max, 168 bin 999 TL'lik fiyatıyla listenin zirvesinde bulunuyor. Listenin ikinci sırasında 131 bin 999 TL ile iPhone 17 Pro (1 TB) yer alırken, üçüncülüğü ise 121 bin 999 TL'lik fiyat etiketine sahip iPhone Air (1 TB) elde etti. Apple'ın bu dominasyonu, premium segmentteki gücünü bir kez daha gösterdi.

OPPO ve Huawei Katlanabilir Modellerle İlk Beşte

Apple'ın ardından listenin dördüncü ve beşinci sıralarında OPPO ve Huawei'in katlanabilir modelleri yer aldı. OPPO Find N5 (512 GB) 119 bin 999 TL'lik fiyatıyla dördüncü sıraya yerleşirken, Huawei Mate X6 (512 GB) aynı fiyatla beşinci oldu. Bu iki markanın katlanabilir ekran teknolojisindeki iddialı modelleri, yüksek fiyat segmentinde kendine sağlam bir yer edindi. Özellikle Huawei'in kamera performansı ve OPPO'nun yenilikçi tasarımı, tüketicilerin dikkatini çekmeyi başardı.

Samsung ve Diğer Rakip Markaların Konumu

Güney Koreli teknoloji devi Samsung, listenin altıncı ve yedinci sıralarında kendine yer buldu. Galaxy Z Fold7 (1 TB) 117 bin 999 TL'lik fiyatıyla altıncı olurken, Galaxy S25 Ultra (1 TB) 101 bin 499 TL ile yedinci sıraya yerleşti. Listenin sekizinci sırasında Huawei Pura 80 Ultra (512 GB), dokuzuncu sırada Xiaomi 15 Ultra (1 TB) ve onuncu sırada ise iPhone 17 (512 GB) yer aldı. Uzmanlar, döviz kurlarındaki istikrarsızlığın devam etmesi durumunda bu fiyatların daha da artabileceği uyarısında bulunmakta.

Törene Katılan Üst Düzey Yetkililer

Törende Türk Silahlı Kuvvetleri komuta kademesi, Milli Savunma Bakanlığı bakan yardımcıları ve şehitlerin silah arkadaşları da hazır bulundu. Üst düzey katılımın olduğu törende, şehitler için dualar edildi ve ailelere başsağlığı dilekleri iletildi. Törenin ardından şehitlerin naaşları memleketlerine gönderilmek üzere hazırlandı.

Taziye Mesajları ve Kamuoyu Tepkisi

Milli Savunma Bakanlığı sosyal medya hesabından yapılan açıklamada, "Kahraman şehitlerimize Allah'tan rahmet, kederli ailelerine ve Türk Silahlı Kuvvetlerimize başsağlığı ve sabırlar diliyoruz" ifadelerine yer verildi. Kamuoyunun ve siyasilerin şehit ailelerine destek mesajları yağdığı, sosyal medyada da şehitler için taziyelerin paylaşıldığı gözlemlendi.

Yusuf ve Zeliha’nın mücadelesi

Zeliha, Ayhan Hoca’nın baskısıyla istemediği bir evliliğe zorlanmaktadır. Yusuf, Zeliha’yı İbrahim Hoca’ya götürerek ona yardımcı olmaya çalışır. Zeliha, özgürlüğüyle inancı arasında kalırken, kendi yolunu sorgulamaya başlar. Zeliha’nın içsel çatışması, izleyicilere derin bir drama sunuyor.

Melis ve Cemo’nun evlilik açıklaması

Diğer tarafta, Melis’in Cemo’yla evleneceğini açıklaması, ailede büyük bir infiale yol açar. Haşmet, Necla ve Remziye, bu evliliğe karşı çıkarken, Melis kararından dönmez. Ailedeki bu çatışma, gelecekteki büyük bir kargaşanın habercisidir.

Yavuz’un intikam planı

Yavuz, Kevi ile birleşerek intikam planlarını devreye sokar ve Mardin’den yola çıkar. Bu haber, apartmanda büyük bir paniğe neden olur. Yavuz’un geri dönmesiyle, herkes için tehlikeli günler başlamak üzeredir.

Devran ve Azize’nin karşılaşması

Devran, yaklaşan savaşın kaçınılmaz olduğunu bilerek hazırlıklara başlarken, Azize, Kevi ile yüzleşmeye kararlıdır. Azize, başına geleceklerden habersiz bir şekilde Kevi’yle yüzleşir. Bu karşılaşma, hem Azize hem de Devran için büyük bir dönüm noktası olacaktır.

Leman ve Meryem Güzelköy’e Taşınıyor

Geçmişte yaşanan trajedilerin hesabını sormaya kararlı olan Leman, yıllardır çocuğu gibi büyüttüğü annesi Meryem ile birlikte Güzelköy’e taşınıyor. Amacı, gerçek suçluları ortaya çıkarmak ve kasabadaki dengeleri değiştirmek.

Kırmızı Kartlar ve Yeni Oyun

Zamanında Şahika, Mine ve Suzi tarafından saklanan kırmızı kartlar, Leman’ın gelişiyle yeniden gün yüzüne çıkıyor. Bu kez oyun kuralları tamamen Leman’a ait. Üç kadın, farkında olmadan Leman’ın kurduğu planın içine çekiliyor.

Çocuklar da Planın İçinde

Fragmanda, Leman’ın sadece yetişkinleri değil, çocukları da planına dahil ettiği görülüyor. Soyluhan Koleji’nde yerini alarak büyük bir savaşa hazırlanan Leman, yeni trajedilerin önünü açıyor.

Aşk ve Yasak Bağlar

Kasabanın sırlarını ortaya çıkaracak Leman, adalet için her şeyi göze alıyor. Ancak tek bir şeyi hesaba katamıyor: Aşkı, yani Demir. Fragman, izleyicilere hem gizemli hem de duygusal bir bölüm vaat ediyor.

Ben Leman 2. bölümü, 11 Ekim Cumartesi saat 20.00’de NOW platformunda yayınlanacak.

Morgül, kulisteki enerjisiyle herkesi coşturduktan sonra, “Çok kaslıyım” diyerek esprili tavırlarını sürdürdü. O anlar kameraya yansıdı ve kısa sürede viral oldu.

Yılmaz Morgül’ün Kulis Şovu Sosyal Medyada Nasıl Yankı Buldu?

Sanatçının sahne öncesi hazırlık anları takipçileri tarafından defalarca paylaşıldı. Videoyu izleyen kullanıcılar, Morgül’ün samimi ve neşeli tavırlarını beğeni yağmuruna tuttu.

Rüyada Ağlamak Neyi İşaret Eder?

Rüyada ağlamak genellikle içsel duygusal durumu yansıtır. Bu durum, rüya görenin yaşadığı duygusal deneyimler, stres, kaygı, üzüntü veya mutluluk gibi duygusal durumlarına bağlı olarak değişebilir. Örneğin:

Üzüntü ve Sıkıntı: Rüyada ağlamak, gerçek hayatta yaşanan üzüntü, kaygı veya sıkıntı gibi duyguların bir yansıması olabilir. Bu durum genellikle ruhsal veya duygusal olarak zor bir dönemden geçildiğini gösterebilir.

Mutluluk ve Rahatlama: Bazı durumlarda, rüyada ağlamak mutluluk veya rahatlama hissinin bir ifadesi olabilir. Özellikle stresli bir dönemin sona ermesi veya içsel bir huzurun sağlanması durumlarında görülebilir.

Duygusal Değişimler: Rüyada ağlamak, kişinin duygusal olarak bir değişim veya dönüşüm yaşadığını gösterebilir. Bu durum genellikle içsel bir dönüşüm sürecinin başladığını veya tamamlandığını işaret edebilir.

Başkalarıyla İlişkiler: Rüyada ağlamak, kişinin çevresindeki insanlarla olan ilişkilerinde yaşadığı duygusal etkileşimleri veya ilişki dinamiklerini yansıtabilir. Örneğin, birini çok özlediğinizde veya bir konuda endişe duyduğunuzda bu tür rüyalar görülebilir.

Rüyada ağlamak genellikle kişinin içsel dünyasının bir yansıması olduğu için, rüyanın tam olarak neyi işaret ettiğini anlamak için kişisel yaşam durumunu, duygusal durumunu ve rüya içeriğini birlikte değerlendirmek önemlidir.

DEPREM SONRASI DEVLET YARDIMI GELDİ, KURT SALDIRISI HAYAL KIRIKLIĞI YARATTI

Hassa ilçesine bağlı Bademli Mahallesi'nde yaşayan Mehmet Çil, depremin yıkıcı etkileriyle evini ve ahırını kaybetmiş, altında kalan 120 küçükbaş hayvanını telef etmişti. Devlet tarafından sağlanan destekle Çil, yeniden hayata dönmeye çalışırken, beklenmedik bir felaketle karşılaştı.

YENİ ALDIĞI HAYVANLARA KURT SALDIRISI

Çil'e devlet tarafından verilen yeni hayvanlar, geçtiğimiz gün akşam saatlerinde kurt saldırısına uğradı. Sürüsüne 4 kurtun saldırdığını belirten Çil, bu saldırı sonucunda 25 hayvanının telef olduğunu ve yaklaşık 10 hayvanının yaralandığını açıkladı.

MEHMET ÇİL: "DEPREMİN ACISI BİTMEDİ, ŞİMDİ DE KURT SALDIRISI..."

Depremzedelerin acılarını bir nebze olsun hafifletmek amacıyla devlet tarafından verilen yeni hayvanların, kurt saldırısı sonucu kaybedilmesi, Mehmet Çil'i derin bir üzüntüye boğdu. "6 Şubat depremlerinde evimiz ve ahırımız yıkılmıştı. Çöken ahırımızdaki 120 hayvanımız telef olmuştu. Sağ olsun devletimiz hayvanlarımızı tekrar verdi. Geçtiğimiz gün akşam 4 tane kurt saldırarak 25 hayvanımı telef etti. Hava bulutluydu, kurtlar geldi saldırdı, 25 tane hayvanım telef oldu" diyen Çil, acı dolu anlarını paylaştı.

DEVLET YARDIMI VE TEDBİRLER BEKLENİYOR

Çil, yaşadığı bu acı olayın ardından bir kez daha devletin yardımına ihtiyaç duyduğunu belirterek, hayvanlarına karşı alınabilecek güvenlik tedbirlerinin artırılmasını talep etti. Mehmet Çil'in bu çağrısı, bölgedeki diğer depremzedelerin benzer sorunlarla karşılaşmaması adına dikkate alınması gereken bir konu olarak ön plana çıkıyor.