15. yüzyılda Dulkadiroğulları Beyliği döneminde inşa edilen cami, mimari zarafeti ve tarihsel dokusuyla yerel halkın yanı sıra ziyaretçilerin de ilgi odağı.
Mimari Dokusuyla Açık Hava Müzesi
Taş duvarlarında Osmanlı ve Selçuklu etkilerini bir arada barındıran camide, dönemine ait yazıtlar ve bezemeler görenleri geçmişle buluşturuyor. Vakıflar Bölge Müdürlüğü’nce gerçekleştirilen restorasyon kapsamında mihrap, minber ve ahşap süslemeler dikkatlice onarıldı.
Yerel Sesler: “Kültürümüzün Nefesi Burada”
Cami çevresindeki esnaflardan Mehmet Karakuş, “Her taşında bir hatıra gizli. Gençler burada yalnızca ibadet değil; büyüklerinin anlattığı hikâyeleri de dinliyor,” ifadeleriyle caminin sosyal yönüne dikkat çekiyor.
Görsel Mirasın Durağı
Fotoğraf meraklıları sabah ışığında taş duvarlara vuran gölgeleri kare kare yakalarken, kültürel miras gönüllüleri Ulu Cami’yi dijital arşivlere taşıyor.
Kahramanmaraş’ı anlamak, sadece sokaklarında yürümekle olmaz. Ulu Cami’yi ziyaret etmek, şehrin belleğinde iz bırakmak demektir.