Kahramanmaraş’ta yaz aylarının sonlarına doğru başlayan geleneksel buğday kaynatma telaşı, bu yıl da şehrin dört bir yanında devam ediyor. Kışa hazırlık için yapılan buğday kaynatma işlemi, yalnızca gıda üretimi değil aynı zamanda bir yardımlaşma ve dayanışma kültürü olarak da dikkat çekiyor.
Ağustos ve eylül aylarında yapılan bu gelenekte, önce tarlalardan toplanan buğday taş ve yabancı maddelerden temizleniyor. Ardından birkaç kez yıkanan buğday, büyük bakır kazanlara doldurularak odun ateşinde saatlerce kaynatılıyor. Kazanların başında kadınlar ve gençler sürekli karıştırarak dibe tutmamasını sağlıyor. Kaynatma işlemi tamamlandıktan sonra ise buğdaylar geniş bezlere seriliyor. Özellikle kırsal mahallelerde, evlerin damları sergi alanına dönüşüyor.
Tarhana, Bulgur ve Aşure İçin
Kurutulan buğday, daha sonra değirmenlerde çekilerek bulgur haline getiriliyor ya da tarhana, keşkek ve aşure yapımında kullanılmak üzere saklanıyor. Vatandaşlar, “Kışlık hazırlıklarımızın en önemli aşaması bu. Buğdaysız mutfak olmaz” diyerek geleneğin önemini dile getiriyor.
Kaynatma süreci sadece üretim değil, aynı zamanda sosyal bir etkinlik. Komşular birbirine yardım ediyor, gençler bu geleneği büyüklerinden öğreniyor. Yaşlı kadınlar sürecin inceliklerini anlatırken, çocuklar da damlarda oynarken bu kültürün içinde büyüyor.
Kahramanmaraş’ta buğday kaynatma, tarhana ve dondurma gibi kente özgü birçok geleneğin bir parçası olarak yaşatılıyor. Sıcak yaz günlerinde kazanların kaynaması, dumanların mahalle aralarını sarması, adeta kentin kimliğinin bir yansıması oluyor.
Kısacası, Kahramanmaraş’ta buğday kaynatma geleneği yalnızca kış hazırlığı değil, aynı zamanda geçmişten bugüne aktarılan güçlü bir kültürel miras olarak yaşamaya devam ediyor.