Kahramanmaraş’ın merkezinde yer alan Tarihi Maraş Çarşıları, yüzlerce yıllık geçmişiyle geleneksel el sanatlarını yaşatarak kentin kültürel mirasını geleceğe taşıdı.
Yedi Asırlık Ticaret Geleneği
Ulu Camii, Kıbrıs Meydanı ve Çarşıbaşı arasında kalan bölge, yaklaşık 700 yıldır Maraş’ın ticaret hayatının kalbi oldu. Dulkadiroğulları döneminde temelleri atılan, Osmanlı ve Cumhuriyet dönemlerinde yapılan eklemelerle gelişen Tarihi Maraş Çarşıları, zanaatkârlığın özgün örneklerine ev sahipliği yaptı.
Geleneksel El Sanatlarının Yaşayan Merkezi
Kahramanmaraş; Kapalı Çarşı, Saraçhane, Bakırcılar, Semerciler, Mazmanlar, Kazzazlar ve Demirciler çarşılarıyla Türkiye’nin en yoğun el sanatları merkezlerinden biri haline geldi. Bakırcılık, sim sırma işlemeciliği, köşkerlik, keçecilik, ahşap oymacılığı, bıçakçılık, kuyumculuk ve demircilik gibi geleneksel sanatlar, ustaların emeğiyle varlığını korudu.
Zanaatkârlığın Kalbi: Bakırcılar ve Demirciler Çarşısı
Bakırcılar Çarşısı’nda ustalar, tokmak sesleriyle bakıra hayat verdi. Demirciler Çarşısı ise bıçak, balta, sac ve ızgara üreten küçük atölyeleriyle yüzyıllardır süren emeğin merkezi haline geldi.
Yemeni, Saraç ve Semer Ustalarıyla Zamanda Yolculuk
Yemeniciler ve Saraçhane çarşılarında deri işçiliğiyle hazırlanan çarıklar, kemerler ve eyer takımları sergilendi. Semerciler Çarşısı ise hediyelik eşya dükkânlarıyla ve birkaç ustanın elinde yaşatılan semercilik geleneğiyle geçmişin izlerini bugüne taşıdı.
Tarihin Estetiği ve Günümüzün Hareketliliği
Mazmanlar ve Kazzazlar çarşılarında kuyumculuk, manifatura ve hediyelik eşya dükkânları yer aldı. Suk-i Maraş olarak bilinen Belediye Çarşısı, 240 metrelik uzunluğuyla ziyaretçilerin en fazla ilgi gösterdiği alan oldu. Dulkadiroğulları döneminden kalan Taşhan ise el sanatları ürünleri arasında verilen çay molalarıyla tarihî atmosferini korudu.
Kent Kültürünün Canlı Hafızası
Kahramanmaraş’ın Tarihi Çarşıları, sadece alışverişin değil; aynı zamanda kültürel bir deneyimin merkezi haline geldi. Ustaların elinde şekil alan bakır, deriden işlenen yemeni ve taş duvarlara sinen tokmak sesleriyle Maraş, geçmişle bugünü aynı sokaklarda buluşturdu.