Mesleki ve teknik eğitim kurumları, ülke ekonomisine doğrudan katkı sağlayan bir güce dönüştü. Milli Eğitim Bakanlığı verileri, meslek liselerinin döner sermaye gelirlerinde son beş yılda yaklaşık 20 katlık bir büyüme olduğunu ortaya koydu. Bu artış, eğitim kurumlarını ekonomik bir aktör haline getirdi.
Üretim Kapasitesi Yeni Atölyeler ile Genişledi
Üretim ve eğitimi birleştiren model, yatırımlarla desteklendi. Son iki yılda çok sayıda yeni atölye hizmete alındı. Bu atölyeler, öğrencilerin gerçek üretim ortamında deneyim kazanmasına olanak tanıdı. Gelirler, makine parkurunun yenilenmesi ve atölyelerin modernizasyonu için kullanıldı.
Sektör ile Entegre Okul Modelleri Hayata Geçirildi
Mesleki eğitim ile sanayi sektörü arasındaki bağı güçlendirmek için yeni okul modelleri devreye alındı. "Sektör içi okul" ve "ihtisas meslek lisesi" gibi uygulamalar, eğitim-istihdam ilişkisini güçlendirdi. Savunma sanayisi gibi stratejik alanlarda nitelikli insan kaynağı yetiştirmek için özel programlar başlatıldı.
Geleceğin Meslekleri İçin Müfredat Yenilendi
Eğitim programları, dijital ve yeşil dönüşüm ihtiyaçları doğrultusunda güncellendi. Yapay zeka, havacılık-uzay teknolojileri ve endüstriyel kalite kontrol gibi alanlarda yeni bölümler açıldı. Gastronomi alanında ihtisaslaşmış liseler de eğitim hayatına başladı.
Erken Yaşta Mesleki Yönlendirme Başladı
Ortaokul seviyesindeki öğrencilerin yeteneklerini keşfetmeleri amacıyla "Zanaat Atölyeleri" kuruldu. Öğrencilerin mesleki eğilimlerini belirlemeye yönelik ölçme araçları geliştirildi. Bu uygulamalar, erken yaşta doğru yönlendirme için önemli bir adım oldu.
Mesleki Eğitim Artık İlk Tercih Oldu
Güçlü sektör iş birlikleri, artan üretim kapasitesi ve istihdam odaklı eğitim modeli, mesleki ve teknik eğitimi cazip bir seçenek haline getirdi. Somut veriler, meslek liselerinin gençler için "ilk tercih" olma yolunda kararlı adımlarla ilerlediğini gösterdi.