Çağatay Ulusoy’un başrolünü üstlendiği Uykucu filmi, yalnızca aksiyon sahneleriyle değil, aynı zamanda görsel estetiğiyle de dikkat çekiyor. Poll Films imzalı yapım, ebru sanatını ve Mevlevilik felsefesini hikayesine ustalıkla dahil ediyor. Filmin başrolü Ferman karakterini canlandıran Ulusoy, ebru sahneleri için özel eğitim aldı.
Sanatçı, sahneler için bir başka ebru ustasının hazır bulunmasına rağmen tüm çekimleri kendi elleriyle gerçekleştirdi. Usta sanatçı Tüzin Tiryaki’den özel ders alan Ulusoy’un bu performansı, filme derin bir sanatsal boyut kazandırdı. Eğitim süreci planlanandan kısa sürerken, oyuncunun el becerisi ve sanata yatkınlığı set ekibini etkiledi.
Çağatay Ulusoy Ebru Sanatını Nasıl Öğrendi?
Uykucu filminde Ferman karakterine hayat veren Çağatay Ulusoy, çekim öncesinde ebru sanatının inceliklerini öğrenmek için yoğun bir hazırlık süreci geçirdi. Tüzin Tiryaki’nin danışmanlığında gerçekleşen eğitimlerde sanatçının doğallığı ve disiplini dikkat çekti. Sette çekilen sahnelerde, izleyicilerin gördüğü tüm ebru performansları Ulusoy’a ait.
Bu süreçte kullanılan malzemeler, renkler ve desenler, Mevlevilik felsefesiyle harmanlanarak filmin ruhuna uygun bir estetik oluşturdu. Usta yönetmen Can Ulkay’ın yönettiği yapımda, senaryoyu deneyimli yazar Kubilay Tat kaleme aldı.
Uykucu Filminin Konusu Ne Anlatıyor?
Çağatay Ulusoy Uykucu filmi, gizli bir örgütün ölümcül oyununda yolları kesişen iki ruhun hikayesini anlatıyor. Filmdeki karakterler, hem dış dünyadaki tehlikelerle hem de içsel mücadeleleriyle yüzleşiyor. Ferman karakterinin ebru sanatı aracılığıyla yaşadığı içsel dönüşüm, hikayeye derinlik katıyor.
Oyuncu kadrosunda Ferit Kaya, Barış Falay, Tamer Levent, Musa Uzunlar, Cengiz Bozkurt ve Hüseyin Avni Danyal gibi usta isimler yer alıyor. Uykucu, 29 Ekim’de vizyona girecek ve sinemaseverlere hem aksiyon hem de felsefi bir deneyim sunacak.
Filmde Mevlevilik Teması Nasıl İşleniyor?
Yapımda Mevlevilik felsefesi, karakterlerin içsel yolculuğu için sembolik bir araç olarak kullanılıyor. Tamer Levent’in canlandırdığı dergah şeyhi karakteri, Ferman’ın ruhsal dengesini bulmasına yardımcı oluyor. Ebru sanatını kitaplara işleyen Ferman, bu ziyaretlerinde kendi kimliğiyle yüzleşiyor.
Film, izleyiciye yalnızca bir hikâye değil, aynı zamanda sanat, inanç ve insanın kendini bulma yolculuğunu da aktarıyor. Görsel açıdan zengin sahnelerle desteklenen yapım, Türk sinemasında sanatsal temaları işleyen nadir örneklerden biri olarak öne çıkıyor.