Türkiye, yaz boyunca etkili olan sıcak hava dalgaları, düşük yağış oranları ve buharlaşmanın etkisiyle ciddi bir su sıkıntısıyla karşı karşıya kaldı. Mevsim geçişiyle birlikte havaların serinlemesi vatandaşlarda rahatlama yaratmış olsa da, uzmanlara göre tehlike hâlâ geçmedi. Hatta önümüzdeki kış aylarında yeterli yağış alınamaması durumunda, 2026 yazında çok daha derin bir kuraklık yaşanması olası. Bu uyarının altını çizen isim ise yıllardır su farkındalığı konusunda çalışmalar yapan akademisyen Prof. Dr. Yusuf Demir oldu. Katıldığı bir etkinlikte konuşan Demir, özellikle Marmara Bölgesi’ndeki baraj doluluk oranlarına dikkat çekerek, toplumu suyu doğru kullanmaya davet etti.
'KURAKLIK TEHLİKESİ HER GEÇEN GÜR ARTIYOR'
Ondokuz Mayıs Üniversitesi Ziraat Fakültesi Tarımsal Yapılar ve Sulama Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Yusuf Demir, Türk Ocakları Bursa Şubesi ve Bursa Devlet Klasik Türk Müziği Korosu’nun iş birliğiyle düzenlenen müzik dinletisi ve konferans programında önemli açıklamalarda bulundu. Demir, yaz aylarının geride kaldığını düşünerek rehavete kapılmanın yanlış olacağını şu sözlerle belirtti:
“Yaz geçti diye rehavete kapılmamalıyız. Maalesef kuraklık tehlikesi her geçen gün devam ediyor. Çocuklarımızın ve torunlarımızın geleceği için sürdürülebilir bir kaynak kullanımını öğrenmeliyiz. Bunun için suyu doğru kullanmayı ve özellikle gelecek nesillerimizin yaşayabileceği bir dünyada var olabilmesi için bugünden gerekli tedbirler almalıyız.”
Kuraklık tehlikesinin Marmara’da çok daha belirgin olduğunu kaydeden Demir, Bursa’daki baraj doluluk oranlarının yüzde 6 seviyelerine kadar gerilediğini söyledi.
'RAHAVETE KAPILMADAN SU TASARRUFU YAPMALIYIZ'
Demir, Bursa'da barajların alarm seviyesinde olduğunu vurgularken, belediyenin farklı kaynaklardan sağladığı takviyelerle mevcut dönemin şimdilik sorunsuz geçtiğini söyledi. Ancak asıl sorunun önümüzdeki aylarda yaşanabileceğine dikkat çekti:
“Belediyenin yaptığı çalışmalarla değişik su kaynaklarından takviye edilerek Bursa bu dönemi bir sıkıntı olmadan şimdilik atlatıyor. Ama önümüzdeki aylar hâlâ kritik tehlikeyi gösteriyor. Rehavete kapılmadan su tasarrufu yapmalıyız.”
Bu uyarı sadece Bursa için değil, ülkenin dört bir yanı için geçerli. Zira barajlardaki seviyeler, birçok şehirde son yılların en düşük seviyelerinde seyrediyor. Özellikle kış yağışları da mevsim normallerinin altında kalırsa, önümüzdeki yaz hem içme suyu hem de tarımsal sulama açısından büyük sorunlar yaşanabilir.
'SUYUN BİR DAMLASI BİLE ÇOK KIYMETLİ'
Suyun yalnızca bireysel ihtiyaçlar için değil, insan sağlığı, tarım, sanayi ve ekolojik denge için vazgeçilmez olduğunu vurgulayan Demir, 25 yıldır bu konuda bilinç oluşturmak için çaba sarf ettiğini söyledi:
“Türkiye'de 25 yıldır suyu tanıtmaya, her gittiğim yerde suyla insanlarla sohbet ederek su farkındalığı oluşturmaya çalışıyorum. Bursa'daki dostlarımız da benden böyle bir toplantı talep etti. Konuyu özellikle 'Sağlıkta su ve önemi' olarak belirledik. İnsan sağlığı için suyun ne kadar önemli ve değerli olduğunu ve suya neden sahip çıkılması gerektiğini paylaşmak istiyoruz.”
Demir'e toplumun her kesimi suyu kullanırken bir gelecek bilinciyle hareket etmesi gerektiğini vurguladı. Bir damla suyun bile kıymetini anlatmanın, çevresel sürdürülebilirlik açısından büyük önem taşıdığının altını çizen Demir, “Suyu geleceğe taşımalıyız, bir damla suyun çok önemli olduğunu da insanlara anlatmalıyız.” dedi.
ÖNÜMÜZDEKİ KIŞ AYLARI BELİRLEYİCİ OLACAK
Sonbaharla birlikte Türkiye genelinde gözler kış aylarında beklenen yağışlara çevrildi. Ancak Demir’e göre, geçmiş yıllara kıyasla düşen ortalamalar bu yıl da benzer şekilde seyredebilir. Bu da hem yeraltı suları hem de barajlar açısından ciddi bir su yönetimi ihtiyacını doğuracak.