TÜRK-İŞ'in toplantılara katılmayarak süreci protesto etmesi, müzakerelerin hükümet ve işveren kesimi arasında hızlanmasına neden oldu. Karakaş, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın devreye girmesi ve TÜRK-İŞ'in tutumunun etkisiyle artış oranının daha önce konuşulan seviyelerin üzerine çıkabileceğini ifade etti. Milyonlarca çalışanın geleceğini belirleyecek rakam, önümüzdeki günlerde kesinlik kazanacak.
Uzman Analizi: Artış Oranı ve Olası Tutarlar
SGK Eski Başmüfettişi İsa Karakaş, TGRT Haber'e yaptığı değerlendirmede, artış oranına ilişkin beklentisini net bir şekilde açıkladı. Karakaş, "Bu %20'lik rakamlar artık ortadan kalktı. Öteden beri söylediğimiz %25'in altında bir asgari ücretin olmayacağını söyleyebiliriz... Şimdi yüzde 32'ye kadar çıkma durumu olabilir" dedi. Kendi analizine göre, mevcut gidişatla asgari ücrete yapılacak zam oranı en fazla %32 olabilir. Bu orana göre hesaplanan olası brüt asgari ücret tutarı ise yaklaşık 29 bin TL seviyesine karşılık geliyor. Karakaş, 30 bin TL'ye ulaşılması için en az %36 civarında bir artış gerektiğinin altını çizdi.
Olası Zam Oranı 2026 Brüt Asgari Ücret (TL)
%25 27,630
%30 28,735
%32 (Beklenti) 29,000 (Yaklaşık)
%35 29,840
Süreç Nasıl İşliyor? TÜRK-İŞ'in Tutumu Neden Önemli?
Süreç, Asgari Ücret Tespit Komisyonu'nun ikinci toplantısının da TÜRK-İŞ'in katılımı olmadan gerçekleşmesiyle ilerliyor. Karakaş, bu durumu "İşveren kesimiyle hükümet baş başa bu işi belirliyor. Yani gerçek bu" sözleriyle yorumladı. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan'ın, TÜRK-İŞ ve HAK-İŞ'i ziyaret ederek görüş alması, sendikaların süreçten tamamen dışlanmadığını gösteriyor. Ancak, işçi sendikalarının yüksek talepleri ile hükümet ve işverenlerin maliyet odaklı bakış açısının uzlaşmasının zor olduğu ifade edildi.
Maliyet Hesapları ve Ekonomik Program
Karakaş, asgari ücret artışının kamu maliyesi üzerindeki etkisine de dikkat çekti. Devletin, işsizlik sigortası fonundan 1.5 milyondan fazla iş yerine asgari ücret desteği verdiğini hatırlatarak, bu desteğin günümüz rakamlarıyla 2 bin TL artırılmasının yıllık maliyetinin yaklaşık 10.4 milyar TL'ye denk geleceğini ve işsizlik sigortası dengesini etkileyebileceğini belirtti. Bu nedenle, hükümetin mevcut ekonomik program ve şartlar çerçevesinde bir maliyet hesabı yaptığı vurgulandı. Sonuç olarak, açlık sınırının altında kalması beklenen bir asgari ücret öngörülmekte.