2026 yılı asgari ücret görüşmelerine kısa bir süre kala, milyonlarca çalışanın gelecek yıl alacağı maaş miktarı merak konusu oldu. DİSK Başkanı Arzu Çerkezoğlu, yaptığı açıklamada asgari ücretin 45 bin TL olması gerektiğini belirterek, yoksulluk sınırının altında ücret ödenmemesi çağrısında bulundu. 2025 yılı için net 22 bin 104 TL olarak belirlenen asgari ücretin, 2026'da ne kadar olacağı ise Aralık ayında yapılacak görüşmeler sonucunda netleşecek.
Sendikanın Talebi ve Gerekçesi
NOW TV'deki canlı yayında konuşan DİSK Başkanı Arzu Çerkezoğlu, 2026 asgari ücretinin 45 bin TL olması gerektiğini açıkladı. Çerkezoğlu, bir evde iki kişinin çalışması durumunda en az 92 bin 547 TL olarak açıklanan yoksulluk sınırının aşılması gerektiğini vurgulayarak, hükümet ve işveren kesimine çağrıda bulundu. Bu talep, mevcut asgari ücretin yaklaşık %100 oranında artırılması anlamına geliyor. Sendikanın bu beklentisi, çalışanların enflasyon karşısında kaybettikleri alım gücünün telafi edilmesi gerekliliğine dayanıyor.
Uzman Görüşleri ve Uluslararası Kuruluş Tahminleri
Piyasa uzmanları ve uluslararası finans kuruluşları ise daha farklı oranlar öngörüyor. JP Morgan'ın %20, Morgan Stanley'in ise %20-25 aralığında artış beklediği bildiriliyor. Kredi derecelendirme kuruluşu Moody's de zammın beklenen enflasyon çerçevesinde olacağını öngörüyor. Uzmanlar, 16-19 Aralık tarihleri arasında başlaması beklenen Asgari Ücret Tespit Komisyonu toplantılarında, nihai artış oranının %30'u geçmeyeceğini ifade ediyor. Bu oran, asgari ücretin yaklaşık 28 bin 735 TL seviyesine gelmesi anlamına geliyor.
Enflasyon Verileri ve Ekonomik Beklentiler
Kasım ayına girilmesiyle birlikte 2026 asgari ücret zam tahminleri ve beklentileri de şekillenmeye başladı. Piyasa Katılımcılar Anketi'nde 2025 yıl sonu enflasyon beklentisinin %30'u aşması ve Eylül enflasyonunun %3,23 olarak beklentilerin üzerinde açıklanması, yeni yıldaki zam senaryolarını da etkileyebilecek faktörler arasında yer alıyor. 2025 yılında ara zam almayan asgari ücretliler, enflasyonun üzerinde bir zam alarak yaşadıkları alım gücü kaybını telafi etmeyi umuyor. Görüşmeler öncesinde tarafların pozisyonları netleşmeye devam ederken, milyonlarca çalışanın geleceği bu karara bağlı bulunuyor.



