Yeni Zelanda’da 17 yaşındaki bir genç, elektronik sigara kullanımının yıkıcı sonuçlarıyla karşı karşıya kaldı. LeeRay King, 14 yaşından bu yana kullandığı elektronik sigara nedeniyle sol akciğerinde tekrarlayan çökmeler yaşadı ve sonunda akciğerinin bir kısmını kaybetti. Doktorlar, genç hastanın göğüs duvarının bir bölümünü ve ağır hasar görmüş akciğer dokusunu ameliyatla aldı.
Peş Peşe Akciğer Çökmeleri ve Ameliyatlar
LeeRay King’in sağlık sorunları, bir gece aniden başlayan şiddetli göğüs ağrısı ve nefes darlığı ile ortaya çıktı. Acilen hastaneye kaldırılan gencin sol akciğerinin çöktüğü (pnömotoraks) teşhis edildi. Takip eden dört ay içinde bu durum dört kez daha tekrarlandı. İlk müdahalede akciğer ile göğüs duvarı arasında yapışıklık oluşturulmaya çalışıldı, ancak bu çözüm olmadı. Ardından gerçekleştirilen daha kapsamlı ameliyatlarla, göğüs duvarının bir kısmı ve nihayetinde tamamen siyaha dönmüş ve işlevsiz hale gelen akciğer dokusu çıkarıldı.

"Hayatımın Şoku" Dedi: Siyaha Dönmüş Akciğer Dokusu
Ameliyat sonrasında doktorlar, alınan akciğer dokusunu bir poşet içinde LeeRay King ve annesine gösterdi. Gördükleri manzara karşısında büyük şok yaşayan genç, bu anı “hayatımın şoku” olarak nitelendirdi. “Bir daha asla elektronik sigaraya dokunmayacağım” sözlerini kullanan King, yaşadıklarının diğer gençlere ibret olmasını istedi. Annesi Kylee King ise, “Poşeti açtığımız anda ikimiz de çığlık attık. Bu kadar zarar verebileceğini bilmiyorduk” diyerek ailenin yaşadığı travmayı anlattı.
Uzmanlar Elektronik Sigara Konusunda Uyarıyor
Bu vaka, elektronik sigaranın özellikle gençler üzerindeki ciddi ve çoğu zaman hafife alınan risklerini bir kez daha gözler önüne serdi. Sağlık uzmanları, elektronik sigara likitlerinde bulunan nikotin, aroma vericiler ve diğer kimyasalların, akciğer dokusunda geri dönüşü olmayan hasara, solunum yetmezliğine ve dolaşım problemlerine yol açabileceği konusunda uyarılarını sıklaştırıyor. Vakaların, “masum” veya “zararsız” olarak pazarlanan bu ürünlerin uzun vadeli etkilerinin henüz tam olarak bilinmediğini ve özellikle gelişim çağındaki bireyler için büyük tehlike oluşturduğunu gösterdiği vurgulanıyor.





