Türkiye Büyük Millet Meclisi Genel Kurulu’nda kabul edilen kanun teklifi, emlak vergisi değerlerine getirdiği üst sınır ile milyonlarca mükellefi yakından ilgilendiriyor. Söz konusu düzenlemeye göre, 2026 yılı için hesaplanacak bina ve arazi vergi değerleri, 2025 yılı değerlerinin en fazla iki katı ile sınırlandırıldı. 2027 ila 2029 yılları arasında ise vergi değer artışları, bir önceki yıl matrahlarının yeniden değerleme oranı kadar olacak şekilde belirlendi.
Vergi Artışına Üst Sınır, Piyasaya Netlik Geldi
Emlak uzmanları, düzenlemenin sektördeki belirsizliği büyük ölçüde giderdiğini ifade etti. Uzmanlar, artışa üst sınır getirilmesinin mükellefleri ani ve yüksek vergi yüklerinden koruyacağını belirtti. Ayrıca Plan ve Bütçe Komisyonu’nda tartışılan konut kira geliri istisnasındaki değişiklikten de şimdilik vazgeçildiği bildirildi. Bu gelişme, yatırımcılar ve ev sahipleri için ek bir mali rahatlama anlamına geldi.
Gayrimenkul Satışlarında Eksik Beyan Cezası Katlandı
Düzenlemenin en dikkat çeken maddelerinden biri ise tapu harcı hesaplamasında eksik beyan cezalarına ilişkin oldu. Harçlar Kanunu’nda yapılan değişiklikle, gerçek bedelin altında beyanda bulunulduğunun tespiti halinde uygulanacak vergi zıyaı cezası dört kat arttırıldı. Yeni hükme göre, gayrimenkul alım satımlarında beyan edilen bedel, emlak vergisi değerinden az olmamak kaydıyla tapu harcı hesaplanacak. Gerçeği yansıtmayan beyanlarda, aradaki fark için uygulanacak ceza oranı yüzde 25’ten yüzde 100’e yükseldi.
Yıllık İşletme Harcı Sektörde Kayıt Dışılık Endişesi Yarattı
Kanunla getirilen bir diğer önemli düzenleme ise taşınmaz ticareti yapan işletmelere yıllık harç yükümlülüğü oldu. Buna göre, yetki belgesi bulunan işletmeler her yıl 20 bin Türk Lirası, büyükşehir sınırları içindeki işletmeler ise 40 bin Türk Lirası tutarında harç ödeyecek. Sektör temsilcileri, Türkiye genelindeki 87 binden fazla işletme için bu ek mali yükün, özellikle küçük ölçekli veya sözleşmeli işletmelerin kapanmasına ve kayıt dışı çalışmanın artmasına neden olabileceği uyarısında bulundu. Uzmanlar, haksız rekabeti önlemek için bu harcın ek denetim ve destek mekanizmaları ile birlikte ele alınması gerektiğini vurguladı.