Ons altın 3.430 dolar seviyesini görerek yatırımcıların ilgisini yeniden üzerine çekti. Fed’in faiz indirimi yönünde verdiği sinyaller, ABD’nin yeni ticaret politikaları ve jeopolitik riskler fiyatları destekledi. Hindistan’a uygulanan yüzde 50 gümrük vergisi de Batı ile Doğu arasındaki ekonomik ayrışmayı artırarak altına yönelimi hızlandırdı.

Rezervlerde Altın Öne Çıktı
1996 yılından sonra ilk kez merkez bankalarının rezervlerinde altının oranı ABD tahvillerinden fazla oldu. Altın yüzde 25, ABD tahvilleri ise yüzde 20 seviyesinde bulunuyor. Bu durum, altının güvenli liman rolünün güçlendiğini ortaya koyuyor.

Analistlerin Uyarısı
ABD’de tahvil getirilerindeki düşüş ve stagflasyon ihtimali altına talebi artırıyor. Analistler, 3.430 dolar seviyesinin kritik olduğunu, bu seviyenin üzerinde kalıcı bir kırılma gerçekleşmedikçe hızlı alımlar konusunda temkinli olunması gerektiğini belirtiyor.

Morgan Stanley’nin Beklentileri
Morgan Stanley, altın fiyatları için 2025’in son çeyreğinde 3.800 dolarlık bir seviye öngördü. Banka, zayıf dolar, yüksek enflasyon ve jeopolitik riskleri gerekçe gösterdi. Çin’in teşvik adımlarının ve ETF talebinin fiyatlara ek katkı sağlayabileceği de raporda yer aldı.

Goldman Sachs’ın Tahminleri
Goldman Sachs, altının 2025 sonunda 3.700 dolara, 2026 ortasında ise 4.000 dolara çıkabileceğini açıkladı. Olası bir resesyon durumunda fiyatların 3.880 dolara yükseleceği, en iyimser senaryoda ise 4.500 dolara ulaşabileceği ifade edildi.

Bank of America’nın Öngörüsü
Bank of America, altının 2026’nın ilk yarısında 4.000 dolara ulaşacağını öngördü. Banka raporunda, ABD’deki siyasi belirsizliklerin ve Fed üzerindeki etkilerin fiyatları destekleyeceği belirtildi.

Sonuç ve Genel Değerlendirme
Altının merkez bankaları rezervlerinde ABD tahvillerini geride bırakması, piyasalarda güvenli liman arayışının ne kadar güçlü olduğunu gösterdi. Dev bankaların peş peşe açıkladığı tahminler, altının 2025 ve 2026 yıllarında yeni rekorlara imza atabileceğini ortaya koyuyor.

Editör Hakkında