Yüzyıllardır Anadolu mutfağının vazgeçilmezlerinden olan tarhana, özellikle yaz aylarında büyük bir emekle hazırlanarak kış sofralarına lezzet katıyor.
Yoğurt, dövme (yarma buğday), un, nane ve yöresel baharatların özenle karıştırılmasıyla hazırlanan karışım, doğal yöntemlerle fermente edilip olgunlaştırılıyor.
Hazırlanan hamur, sıcak yaz güneşinde serilerek günlerce kurutuluyor ve ardından küçük parçalara bölünüp saklanıyor.

Kahramanmaraş’ta Konut Satışında Yeniden Yükseliş Başladı
Kahramanmaraş’ta Konut Satışında Yeniden Yükseliş Başladı
İçeriği Görüntüle

Güneşin Altında Sabırla Kurutuluyor

Tarhana yapımının en önemli aşaması, güneşte kurutma süreci olarak biliniyor.
Bu aşamada karışım, ince katmanlar halinde temiz bezlerin üzerine seriliyor ve sık sık çevrilerek eşit şekilde kuruması sağlanıyor.
Yöre kadınlarının sabırla yürüttüğü bu süreç, tarhananın karakteristik ekşimsi tadını ve dayanıklılığını kazandırıyor.

Kış Sofralarının Şifalı Çorbası

Kuruyan tarhana, kış aylarında sıcak çorbalara dönüştürülerek sofraların vazgeçilmezi haline geliyor.
Yoğurt ve tahılın birleşiminden doğan bu geleneksel yiyecek, yüksek protein ve probiyotik içeriğiyle bağışıklık sistemini güçlendiriyor.
Uzmanlar, tarhananın hem doğal bir enerji kaynağı hem de uzun süre tok tutan sağlıklı bir besin olduğunu belirtiyor.

Kültürel Kimliğin Sofradaki Hali

Yalnızca bir gıda değil, aynı zamanda bir kültürel kimlik unsuru olan tarhana, Anadolu’nun paylaşma kültürünü de yaşatıyor.
Her yıl yaz sonlarında ailelerin imece usulüyle hazırladığı tarhana, dayanışmanın ve bereketin simgesi olarak görülüyor.
Nesilden nesile aktarılan bu gelenek, günümüzde modern yöntemlerle de sürdürülüyor ancak özündeki doğallık, emek ve sabır hiç değişmiyor.

Muhabir: Orhan Karaçalı