BİK Yönetmeliği’nde değişiklikler Resmi Gazete’de yayımlandı
BİK Yönetmeliği’nde değişiklikler Resmi Gazete’de yayımlandı
İçeriği Görüntüle
Son araştırmalar, çalışanların yarısından fazlasının iş yerinde sessiz çatlama yaşadığını ortaya koyuyor. Tükenmişlik hissi, anlam kaybı ve duygusal yorgunlukla kendini gösteren bu durum, performansın değil, ruhsal sağlığın tehdit altında olduğunu gösteriyor. Uzmanlara göre çözüm; psikolojik destek, açık iletişim ve sağlıklı iş ortamında.
SİNSİ BİR KRİZ: SESSİZ ÇATLAMA NEDİR?
İş dünyasında giderek daha fazla gündeme gelen “sessiz çatlama”, dışarıdan fark edilmeyen ancak bireyin iç dünyasında derin izler bırakan bir tükenmişlik türü olarak tanımlanıyor. Klinik psikologlar bu durumu, çalışanın işini yapmaya devam ederken motivasyonunu ve yaşam anlamını sessizce kaybetmesi şeklinde açıklıyor.
Dünya Sağlık Örgütü (WHO), tükenmişliği "kronik işyeri stresinin başarılı bir şekilde yönetilememesi" olarak tanımlarken, bu durumun sadece çalışan sağlığına değil, kurumsal verimliliğe de zarar verdiğini vurguluyor.
ARAŞTIRMALAR TEHLİKEYE DİKKAT ÇEKİYOR
TalentLMS’in 1.000 çalışanla gerçekleştirdiği araştırmaya göre, katılımcıların yüzde 54’ü sessiz çatlama yaşadığını belirtiyor. Bu durumun temelinde ekonomik kaygılar, sürekli artan iş yükü ve yönetimle kurulan zayıf iletişim yer alıyor.
Katılımcıların büyük bir kısmı, maaşlarının yaşam giderlerini karşılamada yetersiz olduğunu düşünüyor. Aynı zamanda iş yükü her geçen gün artarken, iş değiştirme fikri bile maddi kaygılar nedeniyle erteleniyor. Bu da bireyleri duygusal açıdan içe kapanmaya ve umutsuzluğa sürüklüyor.
"RUHUN YORGUNLUĞUNU FARK ETMEK ZORUNDAYIZ"
AVİTA Çalışan Destek Programı Klinik Psikoloğu Fahriye Nasırzade, sessiz çatlamayı “iş ve yaşamın anlamının içten içe sarsılması” olarak tanımlıyor. Nasırzade’ye göre, kişi çalışmaya devam eder ama içsel olarak çözülme yaşar:
“Uzun süren stres, finansal baskılar ve duygusal yorgunluk birleştiğinde, çalışan sadece işini değil, kendini de taşımakta zorlanır. Kurumlar için önemli olan, sadece performansı değil, ruhsal bütünlüğü izlemektir.”
YÖNETİMSEL KOPUKLUK RİSKİ ARTIRIYOR
Araştırmada dikkat çeken bir diğer sonuç ise, sessiz çatlama yaşayanların yöneticilerine olan güveninin zayıf olması. Genel çalışanların %62’si yöneticilerinin endişelerini dinlediğini belirtirken, bu oran sessiz çatlama yaşayanlar arasında sadece %47.
Bu fark, etkili iletişim kuramayan yönetimlerin çalışanlar üzerindeki duygusal tahribatını ortaya koyuyor. Sessiz çatlama, yalnızca bireysel bir sorun değil; kurum kültürünün de sağlıksız işlediğini gösteren güçlü bir işaret olarak değerlendiriliyor.
ÇÖZÜM NE? KURUMLAR NE YAPMALI?
Uzmanlar, sessiz çatlamayı önlemenin yolunun, yüzeysel çözümlerden değil kalıcı yapısal değişikliklerden geçtiğini vurguluyor. Bu noktada önerilen adımlar şunlar:
  • Kapsamlı çalışan destek programları sunulmalı
  • Psikolojik danışmanlık ve rehberlik hizmetleri erişilebilir olmalı
  • Geri bildirim mekanizmaları güçlendirilmeli
  • Esnek ve adil çalışma ortamları oluşturulmalı
  • Yöneticilere empati ve kriz yönetimi eğitimi verilmeli
Bu tür adımlar sadece tükenmişliği önlemekle kalmıyor, aynı zamanda çalışan bağlılığı ve kurumsal sürdürülebilirliği de doğrudan etkiliyor.

Kaynak: HABER MERKEZİ