TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu'nda Milli Savunma Bakanlığı bütçesi görüşülürken, CHP'li milletvekillerinin 30 Ağustos 2024'teki Kara Harp Okulu mezuniyet töreninde kılıç çatan teğmenlerin ihracına ilişkin eleştirilerine Bakan Yaşar Güler yanıt verdi. Bakan Güler, teğmenlerin "Mustafa Kemal'in askerleriyiz" sloganı nedeniyle ihraç edilmediğini, asıl nedenin birinci olan kız teğmenin tören alanında yaptığı açıklama olduğunu ifade etti. Bu açıklama, ihraç sürecine ilişkin tartışmalara yeni bir boyut kazandırdı.
Tören Alanındaki Açıklama ve İhraç Kararı
Bakan Güler, komisyondaki konuşmasında tören sonrası yaşananları anlatarak ihraçların perde arkasını aydınlattı. Törenin bitişi sonrasında ailelerin çocuklarıyla buluşmak için alana girdiği sırada, birinci olan kız teğmenin mikrofon başına geçerek "Aileler lütfen tören alanını terk edin" açıklamasını yaptığını aktardı. Bakan Güler, "Böyle bir hakkı var mı?" sorusunu yönelterek, bu davranışın disiplin soruşturmasını tetiklediğini ve ihraç sürecinin bu olay üzerine başlatıldığını belirtti. Açıklama, ihraç kararının siyasi değil disipliner bir temele dayandığını ortaya koydu.
Siyasi Tepkiler ve Meclisteki Yankıları
Muhalefet milletvekillerinin konuyu meclis gündemine taşıması, ihraç kararının siyasi boyutunu bir kez daha gözler önüne serdi. CHP'li vekillerin soru önergeleri ve komisyondaki eleştirileri, kararın şeffaflaştırılması yönünde baskı oluşturdu. Bakan Güler'in detaylı açıklamaları ise tartışmalı sürece ilişkin resmi görüşü yansıttı. Yaşanan bu diyalog, askeri disiplin kuralları ile demokratik denetim mekanizmaları arasındaki dengenin önemini bir kez daha vurguladı. Sürecin meclis gündeminde bu denli yer bulması, konunun toplumsal hassasiyetini de gösterdi.
Askeri Disiplinin Değeri
Uzmanlar, askeri eğitim kurumlarında disiplin ihlallerinin idari soruşturma süreçlerini nasıl tetiklediğine dikkat çekti. Tören protokollerine aykırı davranışların, hiyerarşik yapı içinde ciddi sonuçlar doğurabileceği ifade edildi. Kara Harp Okulu gibi köklü kurumlarda geleneklerin ve disiplin kurallarının öneminin altı çizildi. Bu tür disiplin vakalarının, askeri eğitim süreçlerinin doğal bir parçası olduğu ve her orduda benzer uygulamalar bulunduğu kaydedildi. Uzmanlar, konunun siyasi polemik konusu yapılmadan, askeri disiplin kuralları çerçevesinde değerlendirilmesi gerektiğini vurguladı.
Bakan Güler'in bu açıklamaları, aylardır süren tartışmalara resmi bir cevap niteliği taşıdı. İhraç kararının gerekçelerinin netleşmesi, kamuoyundaki spekülasyonları da büyük ölçüde azalttı. Askeri disiplin kurallarının sivil yaşam kurallarından farklı işlediği gerçeği bir kez daha anlaşılırken, Türk Silahlı Kuvvetleri'nin disiplin anlayışı ve protokol kurallarına verdiği önem gözler önüne serildi. Sürecin, ilgili mevzuat hükümleri çerçevesinde tamamlandığı yetkililerce teyit edildi.
