Merhabalar kımyetli okurlar, biraz eğitim sisteminden söz etmek istiyorum. Günümüzde eğitim sisteminin en çok tartışılan alanlarından biri hiç şüphesiz yükseköğretimdir.

Üniversiteler, sadece diploma veren kurumlar olmaktan çok, bireyleri hayata ve mesleğe hazırlayan, düşünmeyi öğreten, topluma katkı sunacak bireyler yetiştiren yerler olmalıdır. Ancak ne yazık ki ülkemizde yükseköğretim sistemi bu işlevini büyük ölçüde yitirmiş durumdadır. Her geçen yıl sayısı artan üniversiteler, nicel büyümeye rağmen nitelik açısından ciddi sorunlar barındırmakta. Bu da yükseköğretimin temel amacını sorgulatır hale getiriyor.
Öncelikle üniversitelerde verilen eğitimin içerik ve yöntem bakımından yetersiz olduğunu gözlemlemek çok zor değil. Öğrenciler teorik bilgiye boğuluyor fakat bu bilgileri yaşamda nasıl kullanacaklarını çoğu zaman bilmiyorlar. Ezber odaklı eğitim anlayışı, düşünmeyi, sorgulamayı ve üretmeyi ikinci plana itiyor. Üniversiteler, bireylerin sadece zihinsel değil, duygusal ve toplumsal yönden de gelişmesi gereken yerlerdir. Ancak birçok üniversite hâlâ geleneksel yöntemlerle, öğrenciyi pasif bir dinleyici olarak görmekte ısrar ediyor.
İşlevsizlik sorununu artıran bir diğer önemli etken ise iş dünyasıyla üniversiteler arasındaki kopukluk. Üniversite mezunları diplomalarını aldıklarında iş hayatına hazır olduklarını sanıyorlar, fakat gerçek hiç de öyle olmuyor. Mezunlar çoğu zaman piyasada karşılığı olmayan bölümlerden çıkıyor ya da yeterince uygulamalı eğitim almadıkları için iş bulmakta zorlanıyorlar. Bu durum hem bireyler hem de ülke ekonomisi açısından ciddi bir kayıp. Eğitimli işsiz sayısındaki artış da bu sorunun somut bir yansıması olarak karşımıza çıkıyor. Öğrencilerin motivasyon eksikliği de bu sistemin bir sonucu. Gelecek kaygısı, üniversite yıllarının verimsiz geçmesine sebep olabiliyor. “Okuyorum ama sonunda ne olacak?” sorusu, gençlerin kafasında sürekli yankılanıyor. Bu soruya doyurucu bir yanıt veremeyen bir sistemin sağlıklı işlemesinden söz etmek mümkün değil. Üniversiteler bireylerin umutlarını yeşertmeli, onlara sadece bir meslek değil, aynı zamanda bir yaşam vizyonu kazandırmalıdır.