Türkiye'de konut piyasasındaki fahiş artışlar, ev sahibi ile kiracı arasındaki ipleri germeye devam ediyor. Genellikle yüzde 25 sınırı veya tahliye taahhütnameleri üzerinden yürüyen hukuki süreçlerde, bu kez çok daha teknik ama hayati bir detay belirleyici oldu. İyi niyetle yapılan ancak yasal prosedüre uymayan para transferleri, kiracıların başına hiç beklemedikleri sorunlar açabiliyor.
SÖZLEŞME YOKSA O ÖDEME GEÇERSİZ!
Kira hukukunda paranın ödendiğinin ispatı kadar, kime ödendiği de kritik önem taşıyor. Yasalara göre, eğer kontratta özel bir 'yetkilendirme' maddesi bulunmuyorsa, mülk sahibinin eşine, çocuğuna ya da bir akrabasına yapılan havaleler geçersiz sayılabiliyor. Kiracı 'ben kiramı düzenli ödedim' dese bile, kanun 'yanlış kişiye ödedin, borcun duruyor' yorumunu yapabiliyor.
MAHKEMEDEN EV SAHİPLERİ VE KİRACILAR İÇİN EMSAL KARAR
Tartışmalı konuya son noktayı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi koydu. Dava dosyasına yansıyan olayda, kirasını ev sahibinin hesabına değil, eşinin banka hesabına gönderen bir kiracının durumu değerlendirildi. Mahkeme heyeti, sözleşmede üçüncü bir kişiye ödeme yapılabileceğine dair açık bir hüküm bulunmadığı gerekçesiyle, yapılan transferleri 'kira ödemesi' olarak kabul etmedi.
HEM EVİNDEN OLDU HEM DE TAZMİNAT ÖDEDİ
Kararın faturası kiracıya ağır çıktı. Mahkeme, kira borcunun ödenmediğine kanaat getirerek kiracının tahliyesine karar verdi. Ancak şok bununla sınırlı kalmadı. Borcu olmadığını savunarak itiraz sürecini başlatan kiracı haksız bulundu ve 'icra inkar tazminatı' ödemeye mahkum edildi. Böylece vatandaş, hem oturduğu evden oldu hem de ödediğini düşündüğü kiraları faiziyle ve tazminatıyla tekrar ödeme riskiyle karşı karşıya kaldı.
İSİMLER BİREBİR TUTMALI
Hukukçular, benzer mağduriyetlerin yaşanmaması için 'isim denkleştirmesi' uyarısında bulunuyor. Banka dekontundaki alıcı ismi ile kira sözleşmesindeki 'kiraya veren' isminin birebir aynı olması şart.
Uzmanlara göre, eğer zorunlu bir durum varsa ve ödeme üçüncü bir şahsa yapılacaksa, mülk sahibinden mutlaka yazılı bir talimat alınması gerekiyor. Aksi takdirde, yıllarca yapılan ödemeler hukuken 'hiç yapılmamış' sayılarak tahliye gerekçesi yapılabiliyor.




