Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Yurtdışı Örgütlenmeden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı ve Bursa Milletvekili Nurhayat Altaca Kayışoğlu, Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde (TBMM) Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın 2026 yılı bütçesi görüşmelerinde kürsüde söz aldı. Konuşmasında kültür ve sanat kurumlarının yapısal sorunlarını çarpıcı örneklerle ortaya koyan Altaca Kayışoğlu, sanatın üzerindeki baskıya dikkat çekerek, “Özgür sanat olmadan demokratik bir ülke olmaz” dedi.
DEVLET TİYATROLARI'NDA KARAR MEKANİZMALARI DEVRE DIŞI
Altaca Kayışoğlu, özellikle Devlet Tiyatroları ve Devlet Opera ve Balesi gibi köklü kurumların yönetimlerinde yaşanan sorunlara değinerek, sanat kurullarının işlevsizleştirildiğini ve repertuvar kararlarının tek kişinin inisiyatifine bırakıldığını belirtti.
“Sanatçılar evlerinde otururken dışarıdan rejisörler getirilip kamu kaynakları bu alanlara aktarılıyor” diyen Altaca Kayışoğlu, kurum içindeki tecrübeli sanatçıların yok sayıldığını vurguladı.
Ayrıca Hacettepe Üniversitesi Devlet Konservatuvarı’nda 12 öğretim görevlisinin görevine son verilmesinin, sanat dünyasında ciddi kırılmalara yol açtığını ifade etti. Bu uygulamaların sanat üretimini zayıflattığını dile getiren Kayışoğlu, hükümete “Sanatı özgürleştirin” çağrısında bulundu.
TİYATRO BOŞ KOLTUKLARA OYNANMAZ
Devlet tiyatrolarında bilet fiyatlarına yapılan yüzde 300’e varan zamları da eleştiren Altaca Kayışoğlu, “1. sınıf bilet 450, 2. sınıf bilet 200 lira olmuş. Ön sıralar bomboş. Tiyatrolar boş koltuklara oynanıyor. Sanat erişilebilir olmaktan çıkıyor” sözleriyle tepkisini dile getirdi.
Sanatın halka ulaşması gerektiğini vurgulayan Kayışoğlu, Kültür Yolu Festivali için ayrılan 1,8 milyar TL’lik bütçenin akıbetini de sordu. Harcamaların, ihalelerin ve sponsorluk süreçlerinin şeffaf biçimde açıklanması gerektiğini belirtti.
“BURSA'DA BİR TANE TİYATRO SAHNESİ VAR”
Altaca Kayışoğlu, Bursa örneği üzerinden Türkiye’deki kültür yatırımlarının yetersizliğini de gündeme getirdi. 3,5 milyonluk bir şehirde yalnızca bir tiyatro sahnesinin bulunmasını eleştirerek, güzel sanatlar orkestralarına 25 yıldır çalgı alınmadığını da hatırlattı.
“Sanat sadece belli dönemlerde hatırlanacak bir alan değil, toplumun ruhudur. Eğer bu alan ihmal edilirse, bir ülkenin sesi de, sözü de eksik kalır” dedi.
“CHP İKTİDARINDA SANATÇI ÖZGÜR OLACAK”
Altaca Kayışoğlu konuşmasında, sanatçıların özlük hakları konusuna da değinerek özellikle Anadolu’daki 4/B statüsünde çalışan sanatçıların düşük ücretlerle, güvencesiz koşullarda görev yaptığını ifade etti.
Teşviklerin keyfi gerekçelerle kesildiğini, seyyanen zamların ikramiyelere yansıtılmadığını belirten Kayışoğlu, mevcut tabloyu “yoksulluk ve güvencesizlik” olarak tanımladı.
Ayrıca tiyatro sanatçısı Eda Saraç’ın gözaltı sürecinde uğradığı kötü muameleye de değinen Kayışoğlu, ters kelepçe ve darp izlerine dikkat çekerek, “Bir sanatçıya bu muamele reva mı?” diye sordu.
Konuşmasının sonunda CHP iktidarında sanatçılara özgürlük, kültür kurumlarına liyakat ve sanata herkesin erişebileceği bir düzen kurulacağına dair söz verdi.




