Vatandaşın artan borç yükü, ekonomik göstergeler için alarm zillerini çaldırıyor. Bireysel kredi ve kredi kartı borçlarında tahsil edilemeyen alacaklar rekor seviyeye ulaştı. Türkiye Bankalar Birliği Risk Merkezi verilerine göre, bankaların tasfiye etme yoluna gideceği alacaklar bir yılda yüzde 152 artarak 224 milyar TL’ye dayandı. Bu durum, milyonlarca vatandaşın ödeme güçlüğü çektiğini ve bankacılık sistemi için riskin büyüdüğünü gösteriyor.

Takipteki borç miktarı rekor kırdı

ATB Toplantısında Tarım ve Ekonomi Gündeme Geldi
ATB Toplantısında Tarım ve Ekonomi Gündeme Geldi
İçeriği Görüntüle

En çarpıcı veri, borç miktarındaki artışta görüldü. Risk Merkezi'nin "negatif nitelikli bireysel krediler" olarak tanımladığı ve bankaların tahsil kabiliyetini zayıf gördüğü alacakların toplamı, Temmuz 2025 itibarıyla bir önceki yıla göre yüzde 152'lik bir patlama yaparak 224 milyar TL'ye ulaştı. Bu rakam, borç krizinin derinliğini ortaya koyuyor.

Kişi sayısında çelişkili tablo

2025 Temmuz verileri, yasal takibe düşen kişi sayısında aylık bazda bir gerileme olduğunu gösterse de genel tablo endişe verici. Temmuz ayında kredi kartı borcu nedeniyle takibe alınan kişi sayısı 129 bin 35, bireysel kredi borcundan takibe düşenlerin sayısı ise 141 bin 883 oldu. Bu rakamlar geçen yılın aynı ayına göre daha düşük olsa da yılın geneli tam tersi bir duruma işaret ediyor.

Yılın ilk 7 ayında patlama yaşandı

2025 yılının Ocak-Temmuz dönemini kapsayan veriler, borç krizinin genele yayıldığını doğruluyor. Geçen yılın aynı dönemine kıyasla yasal takibe intikal eden kişi sayısı yüzde 26 artarak 1 milyon 342 bin kişiye yükseldi. Bu artış, vatandaşın alım gücündeki erime ve artan yaşam maliyetleri karşısında borçlanma sarmalına girdiğini gösteriyor.

Bankaların alacakları tasfiye yolunda

Borç miktarındaki yüzde 152'lik artış, bankaların bilançolarında "tahsil kabiliyeti zayıf" olarak görülen alacakların ne denli büyüdüğünü kanıtlıyor. 224 milyar TL'lik bu devasa borç stoku, hem vatandaşlar için büyük bir yük hem de bankacılık sektörü için ciddi bir risk unsuru olarak öne çıkıyor.

Muhabir: Haber Merkezi