Yargıtay 9. Hukuk Dairesi, işçilerin kıdem tazminatı hesaplarını doğrudan ilgilendiren ve mahkemelerdeki içtihat farklılığını gideren önemli bir karara imza attı. İhbar süresi verilmeden işten çıkarılan işçilerin, ihbar süresine denk gelen dönemde iş yerinde yapılan ücret zammından kıdem tazminatı hesaplarında yararlanabileceği ifade edildi.
Hukuki Süreç ve Uyuşmazlık
Yaşanan uyuşmazlık, Denizli'de ihbar tazminatı ödenmeden işten çıkarılan bir işçinin, ihbar süresi içinde iş yerinde zam yapılması üzerine kıdem tazminatının bu zamlı ücret üzerinden hesaplanması talebiyle dava açmasıyla başladı. İlk derece mahkemesi ve bölge temyiz mahkemesi, işçinin bu talebini reddetti. Ancak işçinin avukatının yaptığı incelemede, benzer bir durumda İzmir Bölge Adliye Mahkemesi'nin zammın dikkate alınması yönünde karar verdiği tespit edildi. Bu içtihat çatışması, davayı Yargıtay'ın önüne taşıdı.
Yargıtay'ın Gerekçesi ve İş Hukuku Kuralları
Yargıtay, yaptığı inceleme sonucunda istikrarlı içtihadı doğrultusunda kararını verdi. Kararda, işverenin ihbar süresine uymadan ve tazminatını ödemeden yaptığı fesihlerde, iş ilişkisinin yasal olarak ihbar süresinin sonuna kadar devam ettiği kabul edildi. Bu nedenle, iş sözleşmesi sona ermiş gibi görünse de, yasal fiili süreç devam etmekte sayıldığı için, bu dönemde iş yerindeki tüm işçiler için yapılan ücret artışlarından, haksız feshe maruz kalan işçinin de yararlanması gerektiği hükmüne varıldı.
İşçi Lehine Sonuç ve Geleceğe Etkisi
Bu kararla birlikte, benzer durumdaki tüm işçiler için önemli bir emsal oluşturuldu. İşverenler, artık işçiyi ihbar süresiz çıkarmanın yalnızca ihbar tazminatı maliyeti olmadığını, aynı zamanda olası bir ücret artışının da kıdem tazminatına yansıyacağını dikkate almak zorunda. Karar, özellikle toplu iş sözleşmeleri veya genel ücret zammı dönemlerinde işten çıkarılan milyonlarca çalışanın hakkını koruyan ve hukuki belirsizliği ortadan kaldıran son nokta oldu.
