Açıklamada cildin, vücudu dış etkenlerden koruyan en büyük organ olduğu belirtildi. Cilt kanseri ise, cilt hücrelerinin kontrolsüz şekilde çoğalmasıyla oluşuyor. Her cilt değişikliği kanser anlamına gelmez. Ancak şüpheli bir durum fark edilirse zaman kaybetmeden doktora başvurmak gerekiyor.
Güneş ışınları büyük risk taşıyor
Cilt kanseri riskini artıran en önemli etken güneş ışınları. Özellikle ultraviyole (UV) ışınları cilt hücrelerine zarar vererek kansere yol açabiliyor. Güneşin en yoğun olduğu saatler olan 10.00 ile 16.00 arasında korunmasız kalmak riski artırıyor. Ayrıca hava kirliliği ve zararlı kimyasallarla temas da cilde zarar veriyor. Bu durum, oksidatif stres oluşturarak kanser gelişimini tetikleyebiliyor.
Kimler daha çok risk altında?
Cilt kanseri riskini artıran diğer faktörler şöyle sıralandı:
-
Uzun süreli ve yoğun güneşe maruz kalmak
-
Solaryum gibi yapay UV ışınları
-
Açık havada uzun süre çalışanlar
-
Çocuklukta yaşanan şiddetli güneş yanıkları
-
Ailede veya kişide cilt kanseri öyküsü
-
Açık tenli, çillenmeye yatkın, kolay güneş yanan cilt tipi
-
Bağışıklık sistemini baskılayan ilaç kullanımı
Cilt kanseri genellikle güneşe açık alanlarda görülse de vücudun güneş görmeyen yerlerinde de çıkabiliyor. Erken teşhis ve tedavi, ciddi sorunların önüne geçiyor.
Cilt kanserinden nasıl korunuruz?
Cilt kanserini tamamen önlemek mümkün olmasa da bazı önlemler riski azaltabiliyor. Sağlık Müdürlüğü’nün önerileri şöyle:
-
Güneş koruma yöntemlerini ihmal etmeyin
-
Şapka, uzun kollu gömlek gibi koruyucu giysiler giyin
-
Geniş spektrumlu, yüksek koruma faktörlü güneş kremi kullanın
-
Güneş gözlüğü ile gözlerinizi koruyun
-
Zararlı kimyasallardan uzak durun
-
Cildinizi düzenli olarak kontrol edin
Ciltteki benler, lekeler ve izlerdeki değişiklikleri izlemek önemli. Ayda bir yapılacak kendi kendine cilt muayenesi, değişiklikleri erken fark etmenizi sağlar. Şüpheli bir durum varsa mutlaka doktora danışın.