Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankası’nın yeni başkanı ve ekibi, ülkenin ekonomik dengesini yeniden sağlama konusunda büyük ve zorlu bir görev üstlendi. Yıllar boyunca devam eden enflasyon sorununu çözme taahhüdüyle yola çıkan bu yetenekli ekip, geçmişteki hataları düzeltmek için kararlı bir adım attı. Başkan Fatih Karahan ve ekibi uyum konusunda ilk görüntü güven vericiydi diyebiliriz.

Ancak, bu görev hiç de kolay değil. Ekibin karşılaştığı en büyük zorluklardan biri, enflasyonla mücadele stratejilerinin sadece oranları artırmaktan ibaret olmamasıdır. Zira Para politikasındaki sıkılık, maliye politikasıyla desteklenmediği sürece, enflasyonla mücadele programı sınırlı kalabilir. Bu nedenle para ve maliye politikasının uyumuna ve bu uyumu destekleyecek yapısal reformlara önem verilmelidir. Aksi halde 2024 yıl sonu için ortaya konulan %36 hedefinin yakalanması pek olası görünmemektedir.

Bunun yanı sıra, eski bakan döneminin kaotik politikasını normalleştirerek ve parasal aktarım kanalını yeniden kurarak daha kalıcı ve etkili çözümler üzerinde çalışmaları gerekiyor. Bu hususta başkan yardımcısı Cevdet Akçay’ın “"Bizim şu an içinde çalıştığımız sistemde, ağırlıklı ortalama fonlama maliyeti mevduat faizi linki kopmuş, politika faizi enflasyon linki kopmuş, faiz kur linki kopmuş durumda, Biz yedi aydır kopan linkleri tekrar ihdas ediyoruz. Bu bağlar tekrar ihdas edilecek” açıklaması eski yönetimin hatalarının tekrarlanmayacağını ifade etmektedir.

Ancak, iyimserlikle birlikte bazı endişeler de var. Enflasyonla ilgili tahminler ve ara hedeflerin iyimser olduğu belirtiliyor. Temel senaryolar en iyi senaryoyu öngörüyor olsa da, pek çok risk varlığını sürdürüyor. Sabit enflasyon, gevşek maliye politikası ve öngörülemeyen asgari ücret gibi faktörler, enflasyonla mücadeledeki başarıyı tehdit ediyor.

Güven aralıklarının dar olması da endişe yaratıyor. Eğer enflasyon beklenmedik şekilde yukarı yönlü bir seyir izlerse, yeni ekibin daha fazla oran artırma ve ekonomiyi yavaşlatma gibi acil önlemler alması gerekebilir. Bu durum ise, yeni ekibin liderliği altında Erdoğan’ın müttefikleri arasında çatışmaya neden olabilir.

Umutlar, Erdoğan’ın yeni ekibin doğru adımları atmasına izin vereceği yönünde olsa da, bazıları iyimser değil. Ancak, Türkiye’nin ekonomik istikrarı için atılacak her adımın titizlikle planlanması ve uygulanması gerektiği unutulmamalıdır. Yeni ekibin, bu zorlu görevde ülkenin çıkarlarını ön planda tutarak hareket etmesi bekleniyor.

Rahmetli Güngör Uras’ın tabiriyle Ayşe Teyze bu durumda nasıl hareket etmelidir? Öncelikle faizlerin yakın zamanda düşmeyeceğini, belki artabileceğini bilmelidir. Yarın daha da fiyatı artacak endişesi ile zaruri ihtiyaç dışında harcama yapmamalı, imkan ve kabiliyeti dahilinde harcamalarını kısıtlamalıdır.