Kahramanmaraş’ın en önemli arkeolojik merkezlerinden biri olan Domuztepe Höyüğü, kültürel mirasıyla bir kez daha gündeme geldi. İl Kültür ve Turizm Müdürü Eshabil Yıldız, Türkoğlu Kaymakamı Mustafa Nevzat Mercan, Pazarcık Kaymakamı Hulusi Teke, Dulkadiroğlu Kaymakamı Hicabi Aytemur, Tarihçi-Yazar Mehmet Işık ve Kahramanmaraş Müze Müdürü Safinaz Acıpayam, alanda yürütülen kazı çalışmalarını yerinde ziyaret ederek bilgi aldı.
Kazı ekibinden detaylı bilgilendirme
Kazı Başkanı Doç. Dr. Halil Tekin, protokol üyelerine saha çalışmalarının aşamalarını aktararak bulguların önemini anlattı. Katılımcılar, kazıların yalnızca Kahramanmaraş’ın değil, Anadolu’nun kültürel mirası açısından da taşıdığı değere dikkat çekti.
Bölgenin tarihine ışık tutuyor
Domuztepe Höyüğü, tarih öncesi dönemlere ait izler taşıması bakımından büyük bir öneme sahip. Burada yürütülen kazılar sayesinde, bölgenin sosyal, ekonomik ve kültürel yapısına dair yeni bilgiler gün yüzüne çıkıyor. Ayrıca höyükteki bulguların, Kahramanmaraş’ın turizm potansiyelini artıracak önemli bir kaynak olduğu vurgulandı.
Kültürel mirasın korunması
İl Kültür ve Turizm Müdürü Eshabil Yıldız, kazıların sadece bilimsel değil, aynı zamanda kültürel bir misyon taşıdığını ifade ederek, “Domuztepe Höyüğü’nde bulunan her bir parça, şehrimizin geçmişini dünyaya anlatacak niteliktedir. Bu çalışmalar Kahramanmaraş’ın değerlerini koruma ve gelecek kuşaklara aktarma adına çok kıymetlidir” dedi.
Kaymakamlar da inceleme sırasında yaptıkları değerlendirmelerde, kazıların şehrin kültürel bilincini artıracağını ve bölge turizmine ciddi katkılar sağlayacağını dile getirdi. Tarihçi-Yazar Mehmet Işık ise, Domuztepe’nin Türkiye arkeolojisi açısından en değerli kazı alanlarından biri olduğunu belirterek, buradaki çalışmaların tarih yazımına yeni boyutlar kazandıracağını söyledi.
Gelecek nesillere bırakılan miras
Düzenli olarak sürdürülen kazı çalışmaları, Kahramanmaraş’ın köklü tarihini koruma altına alırken, aynı zamanda halkın tarih bilincini artırıyor. Yetkililer, alanın eğitim amaçlı etkinliklere açık olduğunu ve öğrencilere kazıların yerinde tanıtıldığını ifade etti. Böylece Domuztepe Höyüğü, yalnızca bilimsel bir merkez değil, aynı zamanda yaşayan bir kültürel miras noktası haline geliyor.