Kahramanmaraş’ta havaların serinlemesiyle birlikte kış öncesi telaş başladı. Turşular kuruldu, tarhanalar serildi, salçalar hazırlandı… Şimdi ise sıra kış sofralarının vazgeçilmezi yufka ekmeklere geldi.
Mahalle aralarından yükselen sac kokuları ve oklava sesleri, şehrin geleneksel yaşam kültürünü bir kez daha canlandırdı. Kadınlar sabahın erken saatlerinde bir araya gelerek hamur yoğuruyor, tahtalarda açtıkları yufkaları odun ateşinde pişiriyor.
Kadın dayanışmasının en güzel örneği
Bu imece kültürü, sadece bir üretim süreci değil, aynı zamanda güçlü bir dayanışma geleneği. Komşular, akrabalar ve arkadaşlar el birliğiyle çalışıyor; ekmek yapımı sırasında sohbetler ediliyor, kahkahalar yükseliyor.
Evlerin avluları, damları ve balkonları, birer “ekmek atölyesine” dönüşmüş durumda. Oklavaların ritmiyle birlikte hem emek hem muhabbet harmanlanıyor.
Sofralara bereket, gönüllere sıcaklık katıyor
Kahramanmaraşlı kadınlar yaptıkları yufkaların bir kısmını kış boyunca tüketmek üzere geleneksel fıçılara yerleştiriyor. Kalan bölümü ise şehirdeki pazarlarda satışa sunuluyor.
Bazı evlerde ise sacda pişen bazlamalar komşularla paylaşılarak “birlikte üretme ve paylaşma” geleneği sürdürülüyor.
Yufka, Kahramanmaraş kültürünün sembolü
Asırlardır süregelen yufka ekmek geleneği, sadece bir gıda hazırlığı değil; aynı zamanda Kahramanmaraş’ın kültürel kimliğini yaşatan bir miras olarak görülüyor.
Kadınların el emeğiyle hazırladığı bu ince ekmekler, hem sofralara bereket, hem de mahallenin ruhuna sıcaklık katıyor.