CHP Genel Başkanı Özgür Özel, İlke TV canlı yayınında gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu. TBMM Genel Kurulu’nda görüşmeleri süren 2026 yılı bütçesini sert sözlerle eleştiren Özel, hem bütçe sürecinin hem de asgari ücret belirleme yönteminin göstermelik hale geldiğini savundu. Özel, Türkiye’de her 100 çalışandan 55’inin asgari ücretle geçindiğini vurgulayarak, mevcut ekonomik koşullarda asgari ücretin en az 30 bin lira olması gerektiğini söyledi.
“MECLİS BÜTÇE HAKKINI KAYBETTİ”
Bütçe görüşmelerinin gerçek anlamını yitirdiğini ifade eden Özgür Özel, Meclis’in işlevsizleştirildiğini savundu. Bütçe hakkının tarihsel önemine dikkat çeken Özel, “Bütçesi geçmeyen hükümetler dünyada düşer. Türkiye’de ise Meclis bütçeyi reddetse bile hükümet yoluna devam ediyor. Meclis, iktidarın gözünde artık bir dekor” dedi.
Özel’e göre 2026 bütçesi, emeği ve emekliyi değil, büyük şirketleri ve Yap-İşlet-Devret projelerini önceleyen bir anlayışla hazırlandı.
“BU BÜTÇE ‘-MIŞ GİBİ’ BİR BÜTÇE”
CHP Lideri, bütçenin sosyal adaletten uzak olduğunu savunarak, “Bu bütçe yatırım yapıyormuş gibi, emekliyi koruyormuş gibi yapan bir bütçe. Ama gerçekte emekçinin, emeklinin payı her geçen yıl azalıyor” ifadelerini kullandı.
Özel, TÜİK’in açıkladığı enflasyon oranlarının gerçeği yansıtmadığını öne sürerek, “Gerçek enflasyon yüzde 60 iken yüzde 30 açıklanıyor. Bu fark doğrudan emekten çalınıyor” dedi.
“ASGARİ ÜCRET 30 BİN LİRA OLMALI”
Asgari ücret tartışmalarına da değinen Özel, Asgari Ücret Tespit Komisyonu’nu eleştirdi. Türk-İş’in bu yıl komisyona katılmama kararını doğru bulduğunu belirten Özel, “Bu komisyon yıllardır adaletsiz bir yapıyla çalışıyor. Bugün bir tiyatro oynanıyor ve 27-28 bin liralık bir asgari ücret açıklanacak” dedi.
Özel’e göre 30 bin liranın altındaki her rakam, geçen yılın bile gerisinde kalıyor. “Bu, tarihin en büyük emek hırsızlığı olur” diyen Özel, asgari ücretin açıklandığı gün açlık sınırının altında kalmasının kabul edilemez olduğunu söyledi.
“YOKSULLUK SINIRI 98 BİN LİRA”
CHP Genel Başkanı, TÜRK-İŞ verilerine göre yoksulluk sınırının 98 bin liraya ulaştığını hatırlattı. Meydanlarda yaptığı gözlemleri aktaran Özel, “İnsanlar artık borçla, kredi kartıyla yaşamaya çalışıyor. Kartlar patlamış durumda. Sokaktaki öfkeyi daha önce hiç görmedim” ifadelerini kullandı.
Özel, ekonomik sıkışmışlığın sosyal patlama riskini artırdığı uyarısında bulunarak, “Bu sadece daha az tüketmek değil, artık karnını doyuramamak meselesi” dedi.
“SORUMLULUK İŞVERENDE DEĞİL, DEVLETTE”
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın işverenlere yönelik “elini taşın altına koy” çağrısını da eleştiren Özel, asgari ücretin belirlenmesinde asıl sorumluluğun devlette olduğunu savundu. Özel, “Asgari ücreti sen belirliyorsun, sonra ‘üstünü işveren versin’ diyorsun. Bu gerçekçi değil. Devlet, prim ve vergi desteğiyle bu yükü paylaşmalı” diye konuştu.
CHP’nin bu konuda Meclis’e somut kanun teklifleri sunduğunu hatırlatan Özel, sosyal güvenlik prim desteğiyle hem işçinin hem işverenin korunabileceğini ifade etti.
“BU TOPLUMUN SABRI TÜKENİYOR”
Konuşmasının sonunda toplumsal gerilime dikkat çeken Özgür Özel, “Bu ülkede insanlar artık ayakkabısını tamir ettirdiği için değil, çocuğunun beslenme çantasını dolduramadığı için öfkeli. Bu tabloyu görmezden gelmek büyük bir sorumsuzluk olur” dedi.
