Prof. Dr. Şener Üşümezsoy, İstanbul açıklarında meydana gelen 3.7'lik depremin korkulacak bir durum olmadığını söyledi. Karadeniz'in deprem açısından "rahat" bir bölge olduğunu belirten Üşümezsoy, asıl tehlikenin Ege'deki Manisa-Denizli hattında bulunduğunu vurguladı. Üşümezsoy, "Alaşehir, Buldan hattı İncil'de geçen yedi kutsal kilisenin depremle yıkıldığı yer" dedi. Deprem uzmanı Prof. Dr. Şener Üşümezsoy, İstanbul açıklarında meydana gelen 3.7 büyüklüğündeki depremin korkulacak bir durum oluşturmadığını belirtti.

Karadeniz'in Deprem Riski Düşük

"3.7'lik deprem oldukça küçük" diyen Üşümezsoy, "Bu deprem belki bir sismik yansıma bile olabilir. Yaklaşık 500 metre çapında bir alanın yırtılması söz konusu" ifadelerini kullandı. Karadeniz'in deprem açısından "rahat" bir bölge olduğunu yineleyen Üşümezsoy, "Karadeniz'in açılma dönemi çok eskiye dayanıyor. O dönem artık sona erdi. Şimdi çok aktif bir bölge değil ama kıyılarda zaman zaman ters faylar üzerinde 5 ila 5.5 büyüklüğünde depremler yaşanabilir" şeklinde konuştu.

Asıl Risk Ege Bölgesi'nde Bulunuyor

Deprem riskine ilişkin en dikkat çeken açıklamasını Ege için yapan Üşümezsoy, "Manisa'dan başlayıp Denizli'ye kadar uzanan bölge, Ege'nin aktif tektoniğinin merkezinde yer alıyor. Alaşehir, Buldan hattı tarih boyunca önemli sarsıntılar yaşamış bölgeler. İncil'de geçen yedi kutsal kilisenin depremle yıkıldığı yerler de burasıdır" dedi. Simav hattındaki hareketliliğe de değinen Üşümezsoy, bölgedeki depremlerin büyük tehlike oluşturmadığını ifade etti.

Trakya Bölgesi Düşük Riskli

Trakya bölgesine ilişkin soruları da yanıtlayan Üşümezsoy, "Edirne ve Kırklareli, yaşlı bir Trakya havzasıdır. Dolayısıyla risk haritasında 'yeşil' yani düşük riskli bölgeler arasında yer alıyor. Karadeniz'deki fay hareketleri bu durumu değiştirmez" diye konuştu. Bölgenin deprem riski açısından güvenli olduğunu vurguladı.

Türkiye'nin ilk hızlı tren fabrikası 3,5 milyar TL ekonomiye katkı sağlayacak
Türkiye'nin ilk hızlı tren fabrikası 3,5 milyar TL ekonomiye katkı sağlayacak
İçeriği Görüntüle

Deprem Kayıtlarındaki Artışın Nedeni Açıklandı

Son dönemde depremlerin sıklaştığı yönündeki iddiaları da değerlendiren Üşümezsoy, artışın teknik nedenlere bağlı olduğunu vurguladı: "Artan iletişim imkânları ve gelişen sismik ağlar sayesinde artık çok küçük sarsıntılar bile kayda geçiyor. Bu, deprem aktivitesinin arttığı anlamına gelmez." Karadeniz'deki son sarsıntının Kuzey Anadolu Fayı'yla ilgisinin bulunmadığını belirten Üşümezsoy, "Endişe edecek bir durum yok" diyerek sözlerini noktaladı.

Kaynak: HABER MERKEZİ