İki NATO müttefiki arasındaki savunma ve güvenlik iş birliğinin stratejik boyutlarının ele alındığı toplantı, kamu kurumlarından temsilcileri, RUSI uzmanlarını ve savunma sanayii temsilcilerini bir araya getirdi. Toplantı, değişen küresel güvenlik ortamında Türkiye ile Birleşik Krallık arasındaki yakınlaşmanın kurumsal ve stratejik çerçevesinin derinleştirilmesi açısından önemli bir platform sundu.
Toplantının açılış konuşmaları Prof. Dr. Kılıç Buğra Kanat ile RUSI Direktörü Rachel Ellehuus tarafından gerçekleştirildi. Oturumun moderatörlüğünü TÜSİAD Londra Ağı Başkanı Dr. Hasan Turunç üstlenirken; Savunma Sanayii Başkanlığı Uluslararası İşbirliği Daire Başkanı Ertaç Koca, TUSAŞ Genel Müdürü Dr. Mehmet Demiroğlu, STM Genel Müdürü Özgür Güleryüz ve BMC Savunma Genel Müdürü Dr. Mehmet Karaaslan konuşmacı olarak yer aldı. Toplantıya ayrıca RUSI uzmanları ile Birleşik Krallık savunma sanayii temsilcileri katılım sağladı.
Yuvarlak masa toplantısında, Türkiye ile Birleşik Krallık arasında son yıllarda ivme kazanan savunma sanayii iş birliği kapsamlı şekilde ele alındı. 2023 yılında imzalanan Niyet Beyanı ve Savunma Sanayii İşbirliği Konseyi çerçevesinde şekillenen ilişkilerin; ortak tatbikatlar, teknoloji transferi, ortak üretim ve kapasite geliştirme alanlarında derinleştiği vurgulandı.
Türkiye’nin son yirmi yılda savunma sanayiinde kaydettiği yapısal dönüşüm; yerli üretim kapasitesindeki artış, ihracat performansının güçlenmesi ve kamu–özel sektör iş birliği çerçevesinde ele alındı. Türkiye–Birleşik Krallık savunma sanayii iş birliklerinin, yalnızca ikili düzeyde değil, Avrupa’nın artan savunma kapasitesi ihtiyacına katkı sunabilecek tamamlayıcı bir nitelik taşıdığı vurgulandı. Her iki ülkenin AB üyesi olmamasına rağmen Avrupa savunma ekosisteminin vazgeçilmez aktörleri olduğu ve ikili ile bölgesel iş birliklerinin sahadaki ihtiyaçlara daha hızlı yanıt verebildiği ifade edildi.
Eurofighter Typhoon süreci ve insansız hava sistemleri alanındaki ortaklıklar; teknoloji transferi, ortak üretim, kapasite geliştirme ve inovasyon perspektifleriyle değerlendirildi. Bu iş birliklerinin NATO’nun kolektif savunma kabiliyetlerine ve özellikle güney kanadındaki caydırıcılığa sağlayacağı katkılar vurgulandı.
Türk savunma sanayii temsilcilerinin sunumlarına ve değerlendirmelerine yoğun ilgi gösterilen yuvarlak masa toplantısında taraflar, savunma teknolojileri, sanayi ekosistemleri ve geleceğe dönük ortak projeler hakkında karşılıklı ve etkin bir görüş alışverişinde bulundu. Katılımcılar, akademik perspektif ile sahadaki endüstriyel tecrübenin buluşmasının, iki ülke arasındaki iş birliğine somut katkılar sunacağını ifade etti.
Toplantıda ayrıca Avrupa güvenliğinin geleceği, NATO’nun merkezî rolü, AB merkezli yeni savunma girişimleri ile ReArm ve SAFE gibi mekanizmalara katılım perspektifleri ele alındı. Kamu diplomasisi ve stratejik iletişimin, savunma iş birliğinin uluslararası kamuoyunda daha geniş destek bulmasındaki rolü de önemli başlıklar arasında yer aldı.
Yuvarlak masa toplantısı, Türkiye–Birleşik Krallık stratejik ortaklığının güçlendirilmesine, kurumsal diyaloğun derinleştirilmesine ve bölgesel ile küresel güvenliğe yönelik ortak vizyonun geliştirilmesine katkı sağlayan önemli bir adım olarak değerlendirildi.



