Gülcan Başak Gül, "Yıllarca İstanbul’da özel okullarda halkla ilişkiler görevlisi olarak çalıştığını ancak bir şehre yerleşip orada toprakla uğraşıp ayrıca seramik atölyesi açma hayalinden hiç vazgeçmediğini söyledi. İlk deneyimimi İzmir’de yaptığını, sonrasında kalbinin sesi dinleyip ata toprağı olan Ormanaya geldiğini söyleyen Gül, "Ormana köyünde ilk önce evimizi yaptım. Evimizi yaparken birçok sıkıntılarla uğraştım ama hiçbiri beni yıldırmadı. Seramik ile Çini ile ilgili aldığım eğitimleri hep cebimde biriktirdim. Evimizi yaptıktan sonra hayal atölyesini açtım ve hayallerim gerçeğe döndü" dedi.

"Köyümü daha iyi yerlere getirmek istiyorum"

Ormana'nın 2024 yılında turizm köyü seçildiğini dikkat çeken Gül, "İstiyorum ki, bir sürü insan bundan faydalansın. O yüzden ben köyümden ayrılmak istemiyorum. Köyümün her sokağında, her köşesinde bir etkinlik yapıp, kadın erkek çocuk herkesle bir bütün olup köyümü daha iyi yerlere getirmek istiyorum" dedi.

Tarihi, Minia Isparta'da yeniden yaşatılacak
Tarihi, Minia Isparta'da yeniden yaşatılacak
İçeriği Görüntüle

"10 günde meydana geliyor"

Bir ürünün 10 günde meydana geldiğini dikkat çeken Gül, "Seramiğin kaç günde olduğunu herkes çok merak ediyor. Seramiğin en sevdiği şey su, en sevmediği şeyde su. Suyla temas edip birleşip çamur olup ürünümüz ortaya çıktığında 3-4 günlük kuruma süresi var. Ama kendi kendine kurutmuyoruz. Fırınlayıp bisküvi oluyor. Fırından çıktıktan sonra şeklini veriyoruz. Buda 2 gün sürüyor. 2 gün tekrar fırınlanıyor. Toplam 10 günde bir ürünümüz meydana geliyor. 2 kere fırınlanıyor. Fırınımız bin 40 derecede. Bir kerede sırlanıyor. Bu ürünümüzde kullanılan her ürün gıdaya uygun olduğu için çok rahatlıkla her türlü gıda ürünü tüketebilirsiniz" diye sözlerine ekledi.

Kursiyerlerin tamamı çalışmalardan çok keyif aldıklarını, negatif enerjinizi çamurla kolayca yok etmek ve keyifli ürünler ortaya çıkardıklarını, yorgunluklarını aldığını, kendilerine bir terapi gibi geldiğini ifade ederlerken, seramik sanatçısı Gülcan hocaya bu köye iyi ki geldiklerini söylediler.

Kursiyerlerden Sema Bilgen, "Ben seramiğe ilk kez Gülcan hocamla tanıştım. Geçekten mükemmel bir şey. Orada hayallerinizin peşinde gidiyorsunuz. Orada ne çizeceğinizi bilmeden elinizle birlikte toprak bize aşkla bir şeyler yaptırıyor" dedi.

Kursiyerlerden Hayriye Karadoğan, "kendisinin aslen Ormanalı olduğunu ve İstanbul’da yaşadıklarını söyleyerek, "Kendimiz aslen Ormanalıyız. Yaz aylarında tatili memleketimizde geçiriyoruz. Seramik kursuna katılmak gerçekten çok hoşuma gitti. Ben daha önce İstanbul’da el sanatları kurslarına katılmıştım. Biraz becerim vardı. Bugün yapmış olduğumuz çalışmada güzel bir şey çıktığını düşünüyorum. Boyayınca daha güzel olacağına inanıyorum. Köyümüzde böyle bir kurs ilk kez açıldı. Bu tür kurslar çok güzel. Daha çok olmasını tercih ederim. Böyle bir etkinliği hemşerimiz Gülcan hanım düzenlediği için ona çok teşekkür ediyoruz" diye konuştu.

Kaynak: İHA