Yangın Depoda Sakladıkları 90 Bin TL'yi Kül Etti, Merkez Bankası'na Başvurdular Yangın Depoda Sakladıkları 90 Bin TL'yi Kül Etti, Merkez Bankası'na Başvurdular

Pasifik Okyanusu’nun kuzeybatısında yer alan Kamçatka Yarımadası, 8.8 büyüklüğünde şiddetli bir depremle sarsıldı. Bu büyüklükteki bir deprem, sismik açıdan dünyanın en güçlü yer hareketlerinden biri olarak kabul ediliyor. Deprem, bölge genelinde tsunami alarmına neden olurken, küresel sismoloji çevrelerinde de dikkatle takip ediliyor.

TÜRKİYE’DE DEPREM RİSKİ ETKİLENİR Mİ?

Depremin ardından gözler, olası küresel etkilerine çevrildi. Türkiye gibi aktif fay hatlarına sahip ülkelerde bu tür depremlerin herhangi bir tetiklenmeye yol açıp açmayacağı merak konusu oldu. Ancak jeoloji ve sismoloji uzmanları, Türkiye ile Kamçatka arasında doğrudan bir tektonik bağ olmadığını, dolayısıyla böyle bir ihtimalin bilimsel açıdan zayıf olduğunu belirtiyor.

ASIL RİSK TÜRKİYE’NİN KENDİ İÇ DİNAMİKLERİNDE

Uzmanlara göre, Türkiye'nin sismik risklerini artıran asıl unsur, ülke içerisindeki aktif fay hatlarının uzun süredir biriktirdiği gerilim. Özellikle Kuzey Anadolu, Doğu Anadolu ve Batı Anadolu fay hatları üzerinde düzenli aralıklarla meydana gelen depremler, içsel bir riskin sürekli var olduğunu gösteriyor.

DEPREM DEĞİL, HAZIRLIKSIZLIK ÖLDÜRÜR

Uzmanlar, uzak coğrafyalardaki büyük depremlerden ziyade, Türkiye'nin kendi deprem tehlikesine odaklanması gerektiğini belirtiyor. Risk azaltma çalışmaları, yapı güvenliği, afet eğitimi ve yerel yönetimlerin kriz planlaması bu süreçte belirleyici rol oynuyor.

Kaynak: HABER MERKEZİ