Adalet... İnsanlık tarihinin en eski arayışlarından biri. Yeryüzünün çalkantılı sayfalarında, her kalbin özlemi, her ruhun duasıdır.
Ama bu dünya, çoğu zaman öylesine zalim görünür ki, adaletin varlığını sorgulamaya başlarız. "Adalet yerini bulur," deriz ya, kimi zaman bu kelimeler teselliden ibaret gibi gelir. Haksızlığa uğrayanın çığlıkları boşlukta yankılanır, zalim ise kendi tahtında oturmayı sürdürür. İnsan buna şahit olunca adaletin sessizliğini bir ihanet gibi hisseder.
Ama yanılırız. Adalet, insan eliyle bazen şaşar, bazen gecikir. Fakat Allah'ın terazisi ne eğilir ne bozulur. Çünkü o terazi, zamana hükmeden bir güçle işler. Biz, her şeyin bir anda, bir nefeste çözülmesini isteriz. Oysa ilahi adaletin dokunuşu, yavaş yavaş gelir. Derinden, sessiz, ama muhakkak bir şekilde...
Bazen biri sana büyük bir haksızlık yapar. Hakkını gasp eder, sesini kısmaya çalışır. Öyle bir an gelir ki, suskunluğun içinde boğulacak gibi olursun. "Neden?" dersin, "Neden benim başıma geldi bu? Neden bu kadar acımasız bir dünya?" Gözyaşların dökülür, avuçlarına sığmayan bir acıyla baş başa kalırsın. O an her şeyin yanına kar kaldığını düşünürsün. Ama bilmiyorsun; gökyüzünün bir yerlerinde, hakkını arayan bir dua yankılanıyor. Ve o dua, Allah'ın kudretiyle ilmek ilmek bir adalet örüyor.
Adalet, sabrın en zor sınavıdır. İnsan, sabırla beklemeyi değil, hemen sonuç almayı arzular. Ama bazen adaletin yerini bulması için kalplerin sınanması gerekir. Belki senin sabrın, belki onun pişmanlığı... Bazen adalet, sadece bu dünyaya ait değildir. Öyle bir an gelir ki, hesap, gözle göremediğimiz bir mahkemede görülür.
Görmez misin? Haksızlık edenlerin hayatında bir eksiklik, bir huzursuzluk vardır hep. Kalplerine dökülen bir zehir, ellerine bulaşan bir karanlık... Hakkına girenler, belki senin sustuğunu sanır. Ama unuttukları bir şey vardır: Adaletin gözleri kapalı değildir. O, her şeyi görür ve kaydeder.
Sen, haklılığından ödün verme. Zamanın terazisi ağır işler, ama hiçbir denge şaşmaz. Haksızlık eden, kendi kurduğu tuzakta kaybolur. Senin sustuğun yerde, Allah’ın kelamı konuşur. Ve unutma, adalet, sadece ceza ile değil; huzurla, mutlulukla, ve içindeki hakikatin zaferiyle de gelir.
İşte bu yüzden, derin bir nefes al ve sabret. Gün gelir, hak yerini bulur. Çünkü Allah, hiçbir kulunu alacaksız bırakmaz. Adalet bazen geç gelir, ama hiçbir zaman eksik gelmez.