Bir şehir düşünün; yıkımın ortasından dirilişle, küllerin arasından umutla yeniden doğuyor.
Kahramanmaraş, yalnızca tarihî bir şehir değil artık; aynı zamanda sporda, sanatta ve dayanışmada bir “irade şehri”. Bugün bu iradenin en canlı yansımalarından biri, madalya kürsülerinde, pistlerde, sahalarda ve gökyüzünde görülüyor.
Kıbrıs’ta koşan Ahmet Emir Saygılı’nın 10 kilometrelik parkurda aldığı ikincilik, bir kentin yeniden nefes alışının sembolü gibi. O derece sadece saniyelerle ölçülmüyor; arkasında bir şehir dolusu sabır, azim ve direnç var. Tıpkı İstiklal Madalyası’nda olduğu gibi, bu madalyalar da alın teriyle, inançla ve onurla kazanılıyor.
Kahramanmaraş, İstiklal Madalyası’nı Türkiye Cumhuriyeti tarihinde toplu olarak hak eden tek şehir. Bu madalya, geçmişteki direnişin; bugünkü başarılar ise aynı ruhun spor alanına taşınmış hâli. Afra Nur Şişman ve Firdevs Dilbirliği’nin Türkiye Kuşak Güreşi Şampiyonası’nda aldığı bronz madalyalar da işte bu ruhun yeni temsilcileri. Onlar sadece güreşmiyor, aynı zamanda bir tarih yazıyorlar.
Bir yanda Finlandiya’da Avrupa şampiyonu olan görme engelli milli sporcu Ümran Reyhan… Diğer yanda Modern Pentatlon Avrupa Şampiyonası’nda Türkiye’yi temsil etmeye hazırlanan Hasan Zülkarneyn Mercimekoğlu… Her biri, Kahramanmaraş’ın yeni kuşak İstiklal kahramanları gibi. Fark şu ki; ellerinde silah değil, raket, top, koşu ayakkabısı, ya da bir çift kanat var.
Antalya’da düzenlenen Escape Tahtalı Acro Festival gibi etkinliklerde Türkiye’yi temsil eden sporcuların enerjisiyle birleşen bu başarılar, aslında bir zihniyet dönüşümünü de temsil ediyor. Artık Kahramanmaraş, sadece geçmişte “direnen şehir” değil; bugün “başaran şehir”.
İstiklal Madalyası, bir ulusun bağımsızlık onuruydu. Bugünün madalyaları ise o onurun çağdaş bir devamı: bilgiyle, sporla, azimle ve adanmışlıkla kazanılan bir istiklal… Kahramanmaraşlı sporcular, geçmişin mücadelesini bugün sahalarda sürdürüyor; her madalya, her yarış, her ter damlası bu mirasın sessiz bir selamı gibi.
Bu şehir, her defasında küllerinden yeniden doğmayı biliyor. O yüzden “Madalyaların Şehri Kahramanmaraş” yalnızca bir başlık değil, aynı zamanda bir hakikat: geçmişte destan yazanların torunları, bugün madalya yazıyor.